Yükleniyor... Önceki Sayfaya Geri Dön

Alko Dede Hazretleri

Alko Dede Hazretleri

Alko Dede Hazretleri’nin 1850 ile 1914 yılları arasında yaşadığını bildiren bazı kaynaklar burada yanlış bir değerlendirme yapmaktadırlar; çünkü O’nunla ilgili olarak anlatılan “ kıssa “lardan öğrendiğimize göre kendisi “ pirifani ” bir kişiydi. Ölüm yılı olarak gösterilen 1914 yılı eğer doğru ise , 95-100 yaş daha geriye gidilerek doğum yılına “hüküm” verebiliriz.

Alko (:Alğo ) Dede Hazretleri keramet ehli, alçak gönüllü, kendisine gösterilen ilgiyi gereksiz görerek, tevazuyu elden bırakmayan büyük bir ALLAH dostu idi.

Bayburt’un yerli ailelerince bilinen çok sayıdaki öykülerinden O’nun açılmayan bütün kapıları açabilen bir kişilikte olduğunu anlamaktayız.

Kabri Bayburt ( Çini Mescit ) Kalesi’nin Batıya bakan surlarının hemen dışında, kale burçlarına uyumlu eski bir yapı içerisinde bulunmaktadır.

* Alko Dede’nin Kabri

Büyük Veli Alko (: Alğo) Dede’nin kabri Bayburt ( Çini Mescit) Kalesi’nin (Güney batıya) şehir merkezine bakan surlarının hemen dış bitişiğinde, çevresi karataş duvarlarla örülmüş olup, yapının orta ön tarafında, kesme yontu Bayburt’un sarıtaşı ile yapılmıştır.

 Önceleri yapının kapı girişinde, içeride duvar üzerinde bir yazıtı bulunmakta(ydı) isede yazıları çok silik olduğu için okunamamaktaydı. Şu anda sözkonusu yazıt sökülerek yerinden çıkartılmış durumdadır. Buradaki Alko Dede Hazretleri’nin olduğu bilinen kabir, diğer büyüklerimizin mezarlarında olduğu gibi kindar Ermeniler’in maşalığını, uşaklığını yapan altın arayıcılarınca kazılmış, sökülmüş, parayı ön planda görenlerce (altın aşkına) babalarının-dedelerinin-tüm büyüklerimizin kemiklerini bile paramparça etmişlerdir.

Bu kadar alçalmış, geçmişine saygısız nice kişilerin var olduğunu görmüş olmak, bizleri tüm inananları derinden üzmüştür.

( Veysel GİDER )

* Alko Dede’den Bir Kıssa

Muhacirlikten önce Bayburt’ta büyük bir yağmur kıtlığı olmuş... Günlerce beklemişlerya nafile, yağmur yağmamış... Nihayet ahali bakmışlarki ekinler Güneş’ten kavrulacak : “ – Ne yapalım ?” demişler; “-Alğo Baba’ya gidelim...”

“ Alğo Baba,senin duan kabul olur; ALLAH’a nazın geçer, bir dua ette, ALLAH yağmur versin, yoksa ekinler kavrulacak, kıtlık olacak...” demişller.

 Alğo Baba’da : “ – Yok oğullar, bizde bir şey yok... Biz sizin bildiğiniz gibi değiliz.” Demiş.

Neyse Bizim Zat-ı Muhterem çarşıya inmiş,fırından bir tırnaklı almış, arasınada tere yağı koyup, çocukları başına toplamış : “-Gelin çocuklar yağdur !.. Gelin çocuklar yağdur!..” Çocuklar yağı tırnaklıya sıvayıp yemişler.

Aradan kısa bir zaman geçmiş, yağmur yağmaya başlamış... Günlerce yağmur yağmış. Bu seferde yağmurdan evler yıkılacak duruma gelmişler...

 Yine ahali : “- Gelin Alko Baba’ya gidelim...” demişler. Alko Baba’ya gelip: “- Alko Baba, yağmur yağdur dedikte böylemi olsun dedik, ev-bark sele, suya gidecek. Sen bilirsin, derdimize bir çare...” demişler. Alko Baba’da : “-Yok evladım, o bizim işimiz değildir.” Demiş.

Yine bizim Zat-ı Muhterem çarşıya inmiş, yine çocukları başına toplamış : “ – Yağma-dur!.. Çocuklar, yağma-dur!..” diyerek fındıkları çocuklara dağıtmış... Aradan fazla bir zaman geçmemiş yağmur durmuş...

( Vasfi OKUR- Anneannesinden)

* Kedi – Köpeği Hep O Yedirirdi

 Şehirde ne kadar kedi-köpek var ise ( Alko Dede’nin ) peşine takılırmış, onları kasaphanede yedürür, ondan sonra hayvanlar Çoruh Nehri’nin kenarına gidip yatarlarmış.

( Hayvanlara yedirmek için satın aldığı ) Etlerin parasını kendisi ödermiş. Parasız et almazmış... Parayı kimden aldığı belli değil ; Malı-mülkü, hiçbir şeyi yokmuş, hatta kahveye hiç gitmezmiş... Kimsedende para almazmış.

 ( Kendisi Kadiri Tarikatındandı) Devamlı “ Kadiriler Dergahı”na gidermiş.

( Abdullah KARATEKİN 1300-1982 )

Yazi dizisinin  tamamı Sayın Veysel GiDER' e aittir. Her Hangi bir internet sitesinde kullanılması yasaktır.




Adınız