Nevres Taştan
İşadamı
(5 Kasım 2009 da Rahmeti Rahmana intikal etti. Ruhu Şad Olsun.)
Benim yüreğimin yarısı. Muarızı yoktu, dostu ve yareni çoktu, iyi bir Bayburt delikanlısı diye tabir edilen kavi biri idi. Bayburt kültür yapısı içinde yetişmiş, Bayburt'a has bir tavrı olan, kendisini bilen ve temsil eden adam gibi adam.
Memleketin asilzade ve seçkin bir ailesinden; Rahmetli Koca Reis Hüseyin Kumbasar beyin üç numaralı mahdumu.
Mütevazı duruşu, bir şahin kadar yırtıcı ve ayni zamanda serçe kadar da küçük bir yüreği taşıyan, yetenekli, çelebi, vakur, hanedan, nüktedan, kendi ile barışık, hatta kendini dahi mizahi olarak hicveden, naturel, göründüğügibi olan, kültürlü, okuyan ve irdeleyen, sosyal becerileri zirvede emsalsiz kardeşimizdi.
“Taydaşı” olan herkes üzerinde derin izler bıkabilmiş, yetenekli, akıllı, bilinçli, Bayburt'a ve değerlerine sevdalı bir “Gönül Adamı” idi. Bar oynamayı çok sever, zarif ve kendine has engahlı oynardı. Ankara misket oyununu ve I zmir efe oyunlarına meraklıydı ve oynardı da… Davudi sesi ile “sen geç te, Bayburtlum bar'ın başına!” Nidası ile Bayburt gecelerinin vazgeçilmez nazenin kibar sunucusuydu. İstanbul Türkçe'sini çok iyi kullanırdı.
En bilinen özelliği, gülen ve güldüren bir insan olmasıydı. Ama o'nu bilenler de bilirdi ki, o en ciddi konularda bile işin ironik, komik, ve sanatsal yanını yakalar, tiyatral olarak yaşatırdı. O gerçek bir sanatkârdı desem hiçte mübalağa olmaz sanırım.
Beraberce anılarımız, hatıralarımızı burada açıklayamam dostlarım.. Zor! Çünküo yükükaldıracak gücüm yok. Bu yazı dizisini onu kaybettikten sonra kaleme almaya, onun aziz hatırasına bir nev'i ayrı geçen yıllarımızın bir özrüolması adına kaleme aldığımı söylesem bilmem maksadımı ifade edebilir mi?
Neyse bu kadar duygusallığı kaldıracak durumda değiliz. Sevgili Cemo'muza, “del oğlana”, Rabbimden rahmet, mağfiret, affı ile huzur ve nûr dolu bir kabir hayatı niyaz ediyorum.
0 0