Erol Kılıç ağabeyimiz, memleketin asilzade ve tanınan bir ailesine mensup, rahmetli Nuri Kılıç amcamızın büyük oğludur.

Erol ağabeyi, ayni zaman da, lise de bizim Biyoloji öğretmenimizdi... otoriter, kendinden menkul bir asalet ve duruş sahibi, milli ve manevi re leksleri gayet bilinçli ve soğukkanlı, giyim ve kuşamı ile eğitimci olduğu belli olan; sade ve şık bir giyim tarzı sahibi, nezaket ve zarafetiyle memleket vakarını yansıtan bir Bayburt beyefendisidir.

Atatürk Üniversitesinin 1970 lı yıllarında, doğunun başbuğu ünvanına layık görülen Yılma Durak beyin rahle-i tedrisinden geçen, adını hafızalara kaydetmiş ve Bayburt ÜlküOcaklarının ilk başkanı idi.

Erol Kılıç ağabeyimiz, bizim zaviyemizden ve memleket insan değerleri açısından çok önemli bir igürdür.

Her şeyden evvel, 12 eylül evveli Türkiyesinde cereyan eden anarşi ve kaos ikliminde hedef bir kitle olan Ülkücü Gençliğin sorumlu bir ismi olarak; memleket evlatlarının Ülkücü olsun, Solcu olsun bir ayırım gözetmeden, ülke çapında oynanan kardeş ve kuşak çatışması oyununu bozması, lokal olarak sağduyulu davranması açısından kayda değerdir. Öyle ki, ülkede anarşi tavan yapmasına karşı memleketimiz de kimsenin burnunun kanamaması buna en güzel örnektir. Bu saikten hareketle Erol ağabeyimizin bu müessiriyetini önemsiyoruz.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Erol ağabeyimizin en belirgin özelliği soğukkanlı olması ve olayları bir mantık değerlendirmesi yapmadan irdelememesidir.

Biz kendisi ile sadece öğretmen, öğrenci ilişkisi ile değil, kendisinin alçak gönüllüve memleket evladına karşı olan samimi ve hissi duygusal yaklaşımları sayesinde, arkadaş gibi idik diyebilirim.

Uzun yıllardan beri bu değerli büyüğümüzle görüşemedik ama bizim tarafımızdan her zaman hep sorulmuş olup, onun da bizi sorduğu, haberlerimizi aldığını, burada yazmamız gerekir. Yani vefalı ve kadirşinas bir büyüğümüzdür. Yalnız bizi mi hayır tabii ki, o dönem tanıdığı ve öğrencisi olan herkesi sorduğundan malumatımız vardır.

Değerli dostlar, sevgili gençler; o zamanlar insanlar biribirini zengin-fakir, sosyal statüveya herhangi bir siyasi aidiyet duygusuyla değil, sadece Allah için sever ve sayarlardı. O zamanlar insanlarımızın almış oldukları lokal ve mevzii terbiyenin bir gereği idi bu. Bağlılığın veya dostluğun insan sevgisinin en makbulüde budur!

Ezcümle Erol ağabeyimiz dostuna dosttur... ciddi, vakur, haksızlığa tahammülsüz, ciğerli, yürekli; ve en önemlisi duygusal, anlayışlı, yani işte sizin anlayacağınız bir el yazması kadar değerli güzel insandır.

İstanbul da ikamet olup, sık sık silai rahim ettiğini biliyoruz. Kendisine ahir ömründe sağlık, sıhhat, afiyet ve huzur temenni ediyoruz.