Sevgili Dostlar, değerli okuyucularım, Yaşar Ocaklı bey kardeşimiz, soy adından da anlayacağınız gibi, memleketimizde ve çevrede tanınan ve bilinen, asilzade , geniş bir aileye mensuptur.

Ocaklı ailesi bildiğimiz kadarıyla Sultan 4. Murat'ın 1639 yılında Bağdat seferine çıktığı zaman, Paşa veya Komutanlarından biri olan Ocaklı ailesinin dipdedelerine Bayburt'ta verilen bir paye ile memleketimize ikame edilmişler. Aslında Ankara (Haymana) menşeli bir aile olup, Bayburt'ta 4 asırlık bir geçmişleri var.

Yaşar Ocaklı kardeşim, eski İnhisar (Tekel) Müdürü Sıtkı Ocaklı beyin 2 numaralı mahdumudur. Sıtkı amcamız hemi bürokrat hemi de toprak sahibi olduğu için yaşadığı dönem itibariyle bir İlçe olan memleketimizde bir 'kasaba aristokrat'ıdır. Bayburt'ta (Şingah/uzungazi) mahallesinde ikamet idiler. Semercilik caddesinın en yukarısında bulunan taş bina ile hemen yanındaki 'Han' ın Yaşar beyin ailesine ait olduğunu biliyoruz.

Bizim hatırladığımız o dönemler Bayburt'ta köyden kentten gelen vatandaşların değerlendirmek veya satmak için şehre getirdikleri mal, ürün ve hayvanlarıyla birlikte kalabilecekleri 'han' tabir edilen sosyal yerlerden 4 veya 5 adet vardı. Bu hanlardan birisi de işte bu aileye aitti.

Mensup olduğu aileye ait bilgilere havi, böyle bir girişten sonra, ergen dönemlerinden beri tanıdığımız Yaşar bey kadeşimizi tanıtımına devam edelim isterseniz…

Bayburt doğumlu olup, İlk, Orta ve Lise tahsillerini Bayburt'ta, yüksek tahsilini ise Erzurum Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde ikmâl etmiştir. Uzun yıllardan beri Kocaeli Körfez ilçesinde, Çevre Sağlığı Uzmanı olarak görev yapmış olup, el'an bu İlçemizde Çevre Sağlığı İlçe Müdürüdür.

Yaşar kardeşim yukarıda da arzettiğim gibi çok uzun yıllardan beri tanıyıp aşina olduğum, sevdiğim, benden küçük olmasına rağmen saydığım, fikirlerine ve değer yargılarına önem verdiğim, fıtrı yapısından mülhem serdettiği saygın bir kişiliğe sahip, nazenin yapıda bir güzel beğdir. Kendisi hakkında edindiğim kanaatim, hafi ve cehri bir cevher olduğudur.

Bizim 1986 ve 1987 li yıllarda icrai sanat maksadıyla giriştiğimiz özel tiyatro çalışmalarımızda yanımızda ve yanıbaşımızda idi… hatıralarımız çok.

Uzun yıllar memleketten ayrı ve gurbette olmasına rağmen yaşam standartları ve tercihi Bayburt örf ve ananeleriyle müsemma bir vechededir. Taviz vermez. Kırmızı çizgileri net ve keskindir. Türk Milliyetçisi, hem de katıksız.

Bayburt'ta başlayan arkadaş ve yarenliğimizi kaderin bir cilvesi diyelim, gurbette de 3 yıl gibi zaman diliminde daha da pekiştirdik diyebilirim… 1991 yılında Kocaeli'ne tayin olduğum zaman bana karşı göstermiş olduğu yakınlığı ve hamiyetperverliği hatırladıkça burun kemiklerim sızlar. Her manada adeta bir kardeş gibi bize karşı tutum ve davranışlarını unutamam.

Dostuna dost ve gerçek kavi bir kadirşinas bey yani Aidiyeti cihetiyle almış olduğu lokal terbiye ve disipliniyle mevzii olarakta kendisini kabul ettiren bir kişidir. 'Tam bir Bayburt beyefendisi', tabirimize cuk oturan bir hemşehri.

Giyim ve kuşamıyla sade ve seçkin, insanlarla olan diyalog ve ilişkilerinde ciddi ve vakur, samimi ve sıcak, derinliğine bir kültür sahibi olmaklığına rağmen kendini sürekli yenileyen; çelebi, yaşına uymuyor ama babacan, hayli nüktedan, cazibesi olan kişinin adıdır Yaşar Ocaklı.

Çok sevdiğimiz için belki yazdıklarım siz okuyucularıma, Bayburt deyimiyle: 'amma da şoşartmış ha!..' diyebileceğiniz bir kanaat ve mübalağa gibi gelebilir ama, beni tanıyanlarda bilir ki, kimseye layık olmadığından fazla bir paye, yani altında ezileceği bir yük yüklemem. Hak edene de hak ettiğini söylemekten çekinmem. Peygamberimiz bir hadisi şeri inde: 'sevdiklerinize onu sevdiğinizi söyleyin' diye buyuruyor, dolayısıyla, insanların sahip oldukları değerleri ifrat ve tefritte kaçmadan söylemek onu övmek değil, hakkı teslim etmek bir erdemdir.

Bir evladı var, Tıpkı kendisinin kopyası, şıp demiş burnundan düşmüş, Fen Lisesi talebesi, inşallah yarınlarda vatan ile hemi ailesinin hemi de bizim göğsümüzü kabartacak vazifeleri alacaktır.

Aslında kendisiyle aramızda cereyan etmiş olan acı ve daha ziyade tatlı günlerimiz çok, lakin bir tanıtım makalesi olduğu için başka bir vesile ile Yaşar kardeşimizle olan anılarımızdan bahsederiz inşallah. Bu vesile ile Yaşar kardeşime ve aile efradına sağlık ve sıhhat dilerim..