Yükleniyor... Önceki Sayfaya Geri Dön

Abdulcelil Kahveci - Eğitmen
2172

Röportaj Konuğu : Abdulcelil Kahveci
Röportaj Tarihi : 03.01.2010
Röportor : Naci Ahıskalıoğlu
Konu : Eğitmen
Değerli Okurlarımız konuğumuz Bayburt Kültür Derneği (BAYDER) Başkanı ve Yüzbaşı Şehit Agah İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı sayın Abdulcelil KAHVECİ

Naci AHISKALIOĞLU : Abdulcelil hocam sohbetimize sizi tanımakla başlayalım.
Abdulcelil KAHVECİ : 1977 yılında Bayburt’ta doğdum. Evliyim. Bir kız çocuğum var. Babam hani iğneyle kuyu kazmak derler ya işte ekmeğini iğnesiyle kazanan, terzilik mesleğini kendisine şiar edinmiş bir zanaatkâr. Annem ev hanımı. 4’ü erkek 1’i kız toplam 5 kardeşiz.

Sırasıyla 21 Şubat Kurtuluş İlkokulu, Bayburt Ortaokulu ve Endüstri Meslek Lisesinde öğrenim gördüm. 1999 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun olduktan sonra, mezun olduğum 21 Şubat Kurtuluş İlköğretim Okulunda Türkçe öğretmeni olarak göreve başladım. Üç yıl büyük zevkle görev yaptığım bu okuldan sonra Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğünde bakanlık görevlendirilmesiyle Avrupa Birliği Temel Eğitime Destek Projesinde  4 yıl çalıştım. 2005 yılında Yüzbaşı Şehit Agâh İlköğretim Okulunda Müdür yardımcısı olarak görev yapmaya başladım. Halen bu görevime devam etmekteyim.


Naci AHISKALIOĞLU : Bayburt’un değerli alimlerinden(Kıvır Zıvır) Mehmet Efendinin torunusunuz. Büyüklerimiz dedenizi iyi tanımakta, yeni yetişen nesillerimizin dedenizi tanıyabilmesi için rahmetli dedenizi bize dolu dolu anlatırmısınız.
Abdulcelil KAHVECİ : Dedem 1902 yılında Bayburt’un Velişaban Mahallesinde dünyaya gelmiş. Babası Muharrem Efendi, annesi Fatıma hanımdır.

Daha çocukluk yıllarında ilme ve ibadete büyük bir gayretle sarılan Mehmet Naim Efendi hayatı boyunca büyük bir titizlikle bu yoldaki gayretlerine gayret katmaktan başka mevki ve makama hiçbir şekilde rağbet etmemiş, dünyaya ve onun nimetlerine bağlanmamıştır.

Küçük yaşlarda İslami ilimlere yönelen dedem, Paynıklı Hasan Efendiden fıkıh dersi almıştır.  
1925 yıllarında Kiğı’da vatani vazifesini yapmakta olduğu sıralarda  tanıştığı Kiğı müftüsü ve aynı zamanda Nakşibendi tarikatı şeyhlerinden Muhammed Nurettin Hazretleriyle tanışmış, onun en gözde müritlerinden ve vefatından sonra halifelerinden biri olmuştur.

Böylece bu tanışma Mehmet Naim Efendiye batınî ilimlerin de kapısını açmıştır.


Artık o daha genç yaşında çevresinin büyük hürmet ve teveccühünü kazanmış ulema-ı kiram, mürşid-i azamdır.

Yaklaşık 20 yıl medresede tahsil gören Mehmet Naim Efendi, Paynıklı Hasan Efendi ile Zahit Mahallesinden Hasan Efendiden ders almış,  fıkıh ve hadis ilimlerinde kendini yetiştirmiştir.

Bilgi sahibi olduğu bu ilimlerle ilgili kendisine soru sormak, fikir almak için çevre illerden gelen birçok kişiyi misafir ederek bilgilendirmiştir.


Bayburt Ulucamide İslam ilimleri konusunda hocalara yıllarca ders veren Mehmet Naim Efendi’nin boş vakti olmazdı, sürekli okurdu.

Dedem mizaç itibariyle haşmetli bir o kadar da merhametliydi. Kendisinden sitayişle bahsedildiğinde hemen tepki gösterir, eleştirildiğinde ise tebessüm ederdi.

Takvaca yaşadı, Allah’ın emirleri ve hadislerin ışığı altında hayatını tanzim etti. Din ve dinayetten asla taviz vermedi. Dünyaya hiçbir zaman tamah etmedi.

Mehmet Zahit Kotku Hazretleriyle birlikte 1972 yılında İstanbul’da İskenderpaşa  camisinde riyazata girmiştir.

İnsanlara, Allah için 5 vakit namazınızı eda edin, ananıza babanıza muhakkak itaat edin, vermiş olduğunuz sözü yerine getirin, faizden kaçının, gençliğinizi Allah yolunda harcayın şeklinde tavsiyelerde bulunurdu. Resulullah Efendimizin en büyük nasihati yalan söylememektir, sözünü çokça zikrederdi.

Mehmet Naim Efendinin babası Muharrem Ağa  alışverişini yapar, aldığı yiyecekleri zenbilin içinde eve gönderirmiş. İşte yine bir alış verişten sonra yanından geçen komşularından bir zat zenbilin içerisinde neler olduğunu sorar. Muharrem Ağa da ‘Ne olacak, kıvır-zıvır bir şeyler var.’ diye cevap verir.  Kıvırzıvır Mehmet Efendi deyimi bundan sonra böylece devam edip gitmiştir. Bu deyim babası Muharrem Ağadan ziyade oğlu Mehmet Naim Efendi için kullanılmıştır.

Hayatı hakkında çok ibret-amiz menkıbelerin, pek çok faziletli hadiselerin bilindiği Mehmet Naim Efendi 14 Kasım 1997 yılında Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
 
Naci AHISKALIOĞLU : Yakın bir zamanda Bayburt Kültür Derneğini kurdunuz. Derneği kurmak fikri nasıl oluştu?
Abdulcelil KAHVECİ : Evet derneğimiz henüz yeni ancak dernek yönetimindeki arkadaşlarımızın heyecanı, azmi ve insanımızın duyarlılığı bizim şevkimizi daha da artırıyor. Çevremizde memleketini bu kadar çok seven ve hiçbir maddi katkı beklemeden çalışmaktan zevk alan insanları bir araya toplamak görevi de bizim üzerimize düştü.

İlimizin yok olmaya yüz tutmuş kültürel değerlerine sahip çıkarak bunları yeni nesillere aktarmak, tarihi-kültürel değerlerini araştırarak ilimizin tanıtımını en doğru, güzel şekilde gerçekleştirmek ve özellikle eğitim konusunda bir katma değer oluşturmak derneğimizin kuruluş amaçlarından birkaç tanesi.
 
Naci AHISKALIOĞLU : Sizin Bayburt aşığı ve çok aktif bir insan olduğunuzu biliyorum. Bugüne kadar dernek olarak gerçekleştirdiğiniz faaliyetler nelerdir? Bayburt Kültür Derneği olarak başka ne tür faaliyetler planlıyorsunuz?
Abdulcelil KAHVECİ : Öncelikle çok teşekkür ediyorum. Bayburt adına bir şeyler yapabiliyorsak ne mutlu bize.

Derneğimiz 6 aylık süreç içersinde ihtiyaçlı köy okullarımıza kırtasiye, kitap, önlük gibi yardımlarda bulundu. Bayburtlu birçok üniversite öğrencisine burs imkânı sağladı. İşsiz gençlerimize iş imkânı oluşturmak için Avrupa Birliğine proje hazırladık. İnşallah kısa sürede olumlu cevap almayı umuyoruz.

1916 yılında büyük komutan Halit Paşa namı diğer Deli Halit Paşa idaresindeki kahraman askerlerimiz ve Bayburtlu milis kuvvetlerimizin düzenli Rus ordularına karşı Kop Dağındaki  mücadelesi, Mareşal Fevzi Çakmak Paşanın II. Plevne olarak isimlendirdiği Kop Savunması da bizim için büyük önem arz ediyor. Bu doğrultuda birçok araştırma ve çalışma yaptık.

Tarihi belge ve bilgilerin yer aldığı dosya ile  Kop Şehitliğinin milli şehitlik olması, savaş alanındaki siperlerin, mevzilerin Çanakkale Şehitliliğinde olduğu gibi düzenlenmesi  noktasındaki taleplerimizi Dernek olarak Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah GÜL’e ilettik.

Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğinden derneğimize ulaşan yazıda konuyla ilgilenildiği ve Milli Savunma Bakanlığına gerekli çalışmaların başlatılması için bilgi verildiği ifade edilmiştir. Burada Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah GÜL’e hassasiyetinde dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum.


Yine ilimize ait tüm bilgi, belge, kayıt ve istatistikleri içinde barındıracak olan Bayburt Hafıza Merkezi çalışmalarını başlattık. Bu doğrultuda öncelikle tüm kütüphanelerden ilimize ait belge ve bilgileri toplamaya başladık. Tabi bu uzun soluklu ve meşakkatli bir çalışma. Bu çalışmalara www.bayburtkultur.com   Web sayfamızdan ulaşmanız mümkün olacaktır.

Derneğimiz eğitim, kültür, tanıtım, araştırma faaliyetlerine sizlerden aldığı destekle devam edecektir. İlimizin tarihi, kültürel ve turistik değerleri üzerinde ciddi, profesyonel ve akademik çalışmalara ihtiyacı var. Yapılan çalışmaları araştırdığımızda pek iç açıcı bir sonuca ulaşamadık.

Yayınlanan eserlerin sayısı 10’u geçmiyor. Hâlbuki ilimiz tarihi-kültürel açıdan büyük hazinelere sahip. Bu hazineleri bulup, gün yüzüne çıkaracak tüm araştırmacı, yazar ve akademisyenlerimizi bu meyanda çalışmalar yapmaya davet ediyoruz.
 
Dernek olarak ilimizin gerçekten ihtiyacı olan bir de 1000 fidan 1 Orman isimli bir ağaçlandırma çalışmamız var. İnşallah bahar aylarında bu çalışmayı da tüm Bayburtluların desteğiyle gerçekleştireceğiz.
 
Derneğimizin planladığı diğer faaliyetler arasında ilimizin tarihi, kültürel ve turistik değerleri, sosyo-ekonomik durumu konularında konferans, panel, sempozyumlar,  akademik proje çalışmaları yer almaktadır.

Naci AHISKALIOĞLU : Derneğiniz İlköğretim Okulluları Arasında adında bir yarışma başlattı. Ayrıca Türkülere emeği geçenleri de unutmamışsınız. Bu çalışmanızla ilgili olarak duyum alan  birçok insan olumlu konuştu, yarışmayı heyecanla bekliyorlar. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Bu yarışmanın amacı nedir
Abdulcelil KAHVECİ : Evet gerçekten bizi de heyecanlandıran bir çalışma. Tabi türkülerimiz bizim kültürümüzün en önemli unsurlarından. Maalesef gereken duyarlılığı göstermediğimiz için Kavurma Koydum Tasa, Yaram Var Benim, Deli Kız Sinin Geliyor gibi birçok türkümüz Erzurum repertuarında görünüyor. Bahsi geçen eserleri  yöremize kazandırılması için rahmetli büyüklerimiz mücadele vermiş fakat TRT’nin Erzurum’da olması hasebiyle Erzurumlu sanatçılar bunu engellemişler.

Çalışmamızda bu eşsiz türküleri besteleyen, derleyen, türkülerimizin dilden dile dolaşarak günümüze kadar gelmesini sağlayan Remzi ÇAVULDAK, Zakir PEKSERT, Recep KIRICI, Mustafa AHISKALIOĞLU gibi büyüklerimize de yer ayırdık. 

Bu çalışmanın asıl amacı tabi ki yarışma değil, maksadımız Bayburt Türkülerini gündeme getirerek, çocuklarımızın  kendi yöresinin türküleriyle yetişerek büyümesine bir nebze de olsa vesile olmak ve  birbirinden değerli bu türküleri çocuklarımızın yorumlarıyla dinlemek. Yarışmaya katılım beklediğimizin üzerinde oldu.

Şu ana kadar 14 okulumuzdan katılımcı var. Nisan ayının ilk haftalarında gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz bu çalışmaya destek veren tüm okullarımıza ve öğrencilerimize burada sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum.
 
 
Naci AHISKALIOĞLU :Bayburt,  Kop Şehitlerine ne zaman yürüyecek? Niçin Yürüyecek?
Abdulcelil KAHVECİ : Kop Savunmasını gündemde tutmak amacıyla dernek yönetimindeki arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde birçok orijinal fikir gündeme geldi.

Bunların arasında Kop Şehitleri adına her yıl düzenlenecek Geleneksel Kop Şehitleri Kayak Turnuvası, Kop Savunması Konulu senaryo yarışması, belgesel, tiyatro ve son olarak da ‘Bayburt, Kop Şehitlerine Yürüyor’ çalışması.

Amatörce de olsa Kop Savunması Belgesel çalışmasını hemen hemen bitirdik. Bu anlamda profesyonel yapımcılarla görüşerek Kop Savunması Belgeselini çekmelerini istedik. Birkaçından olumlu cevap aldık. İnşallah kısa sürede hem belgesel hem de film çalışmaları başlar.


Bayburt, Kop Şehitlerine Yürüyor faaliyetimizi de Kop Savunmasının en şiddetli geçtiği mayıs ayında yapmayı planlıyoruz. Yine tüm halkımızın desteğini alarak İnşallah birlikte Kop Dağlarında vatanını savunmak için gözlerini kırpmadan canını feda eden şehitlerimizin anısına  bu faaliyetimizi gerçekleştireceğiz.

Bayburt Kop’a yürüyecek, çünkü Kop Savunması tarihimizde çok önemli bir yere sahip olmasına rağmen gereken ehemmiyet verilmemiş, hakkında pek fazla bir şey yazılmamış. Yani insanlar burada yapılan ve II. Plevne olarak adlandırılan bu müthiş savunmadan, burada vatanını kahramanca savunan büyük komutanlardan, şehit düşen birçok vatan evladından bi-haber. Amacımız uğrunda binlerce şehit verilmiş olan bu mücadeleyi unutmamak ve unutturtmamak.

Naci Bey size, Haber 69 Dergisine ve www.bayburtrehberi.com sitesine bu güzel sohbet vesilesiyle  teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.
 
Naci AHISKALIOĞLU : Sayın Celil Kahveci, bu güzel kahve tadındaki sohbet için, ben teşekkür ederim. Siz ve sizin gibi değerli insanlar "Bende bu dağların nesine geldim" diyenlerden değil, "Bu dağlar, bu memleket bizim, hep beraber yeşertelim" diyenlerdensiniz.

 
Adınız




Röportajlar
Son Eklenen Röportajlar

Salih Cengiz - Ressam
Salih Demir
Bülent ERDAŞ
Serhan Haşlak
Ahmet Karslıoğlu
Yaşar Aker
Foto Yavuz (Hacı Ahmet Yavuz)
Mehmet Öksüzer
Ahmet Şafak
Abdulcelil Kahveci
Tuncay Başaran
Hacı Ali Polat
Bayburt Belediye Spor Yönetimi
Berhan Şimşek
Bahattin Köse
Uğur Çoban
Kurban Yazıcı
Emin
Popüler Roportajlar

Salih Cengiz - Ressam
Salih Demir
Bülent ERDAŞ
Ahmet Karslıoğlu
Yaşar Aker
Foto Yavuz (Hacı Ahmet Yavuz)
Ahmet Şafak
Tuncay Başaran
Berhan Şimşek
Kurban Yazıcı
Emin