Yükleniyor... Önceki Sayfaya Geri Dön

Bayburt Tarihi

Bayburt Tarihi

 Xenophan İskitlerle komşu Haliplerle ve Haldilerden de söz etmektedir.İleriki tarihlerde dahi bu bölgeden ''Halibyaya'' ya da ''Haldiya''  olarak söz edilecektir.Halibler demini ilk işleyen uluslardır.Haldi halkı ise adını bir Urartu tanrısından alıyordu.

Perslerin Anadolu daki uzun süren egemenliğine İskender son vermiştir.Ancak ne İskender ne de komutanlarından biride bu bölgeye ulaşamamıştır. İ.Ö 2.yy Doğu Karadeniz de Pontus Krallığı korumuş  ve kısa zamanda Roma imp. korkulu rüyası haline gelmiştir.Krallığın sınırları Kırım a ve Ege ye kadar uzanmıştı.

Tarihçelere göre Pontus devleti Rumlarla hiç ilişkisi yoktur. Tersine Batıdan gelen Roma imparatoru saldırılara karşı Anadolu nun bir savunma hareketidir. Kralları da  Midirdat (Midridates ) adını taşır ve Pers asıllıdır. Onların egemenliğini altında yerli halk eski ilkel yaşantısını sürdürmekteydi.

Pontus Krallığı egemen olduğu bölgelerden vergi yerine daha çok asker alırdı.Bu işi özellikle Karadeniz sıradağlarının arkasındaki vadilerde yaşayan topluluklarda uygulardı.Ayrıca askeri gücü ve serveti karadan gelecek düşmana karşı savunmak amacıyla buralardaki stratejik noktalara bir dizi kaleler yaptırmışlardı. Bayburt kalesi de büyük bir olasılıkla ilk kez bu dönemde yapılmış ya da basit olarak bir temeli varsa berkitilmiş olmalıdır.

Roma ordularının İ.Ö 65 yılında başlattığı saldırılar sonucunda Pontus devleti yıkılmış ancak bir kısım hazinenin saklandığı Bayburt kalesi İ.Ö 40 lı yıllarda kadar direnerek düşen son kale olmuştur.

Bölge Roma egemenliğine girdikten sonra da önemli bir Roma ordugah merkezi  olan Kelkit Sadak Köy e kadar ulaşan Greko-Romen şehircilik anlayışı ve kültür yapısı Bayburt a yansımaktadır. Buna karşın giderek önem kazanan Trabzon limanını Asya ya bağlayan ticaret yolunun üzerinde olması Bayburt a stratejik bir önem kazanmıştır. Doğu Roma imparatoru Justinianus zamanında kalenin onarıldığına ve kale içinde bir kilise yaptırıldığına dair bilgiler bulunmaktadır.

Çoruh vadisi Arap akınları ile daha Halife Ebubekir ve Ömer zamanında tanışmıştır. Emevi orduları 705 yılında bu bölgeyi yağmalayıp ele geçirdiler 715 Bizanslılar geri aldılar.

Bizans Anadolu ya Araplara karşı daha dinamik bir biçimde savunabilmek için ''Tema''adında askeri valilikleri küçülttü. İmparator Teophilos 829-842 zamanında Merkezi Erzurum olan yeni bir ''Haldiya Eyaleti''kuruldu.Eyaletin Metropolit Merkezi Trabzon dur.Bayburt buraya bağlı yedi piskoposluktan biri idi.

850 yılında Malatya nın Arap valisi emrindeki Trabzon yöresindeki istila etti. Bu tarih den itibaren Bayburt çevresi Müslüman Türkler ile Bizans yönetimi arasında sürekli çekişme alanı oldu.Çünkü artık Türkmenler de Azarbaycan üzerinde Anadolu ya doğru yayılmaya başlamışlardı.Romanos II zamanında 960 yılında Anadolu da ki Oğuz sayısı ikiyüz bin çadırı bulunmuştu. 1048 yılında Haldiya eyaletinin kırsal kesimi bütünüyle Türklerle dolmuştu.

1071 Malazgirt zaferinden sonra Türkler Anadolu ya daha yoğun bir biçimde göç etmeye başladılar.

Emir Abdül kasım  1074 te Erzurum da ve Çoruh havzasında egemenlik kurdu,1080 de Selçuk oğulları dev. temellerini attı.1081 de Ebu Yakup ve İsa Börü adlı kumandanları Karsı,Ardahan ı  Gürcistan içlerine kadar zaptettiler ve kıyı kesimleri haraca bağladılar.Erzurum emirliğinin sınırları içindeydi.Diğer yandan Emir Mengücük de Erzincan emirliği kurmuştu.Bayburt Mencükoğullarının da etkisini hissetmiştir.

Bizans batıda normanlarla uğraştığı için  Doğu Anadolu da olup bitenlere karşı çaresizdi.Emir Danişmend Türklerce iskan edilmiş bölge halkını rahatça etki altına aldı.Danişmend Bayburt ve civarında yönetiminde Emir sulu beye verdi.Trabzon kentinin Hıristiyan valisi valisi de Danişmendilere vergi veriyorlardı.Trabzon da Hırıstiyan bir yönetim bırakmak Müslümanların denetimindeki Asya ve Arabistan la bağlantısı olan ticaret yolunun Bizans la  Rusya yla ve Avrupa ülkeleriyle temaslarında sürekliliği sağlayan radikal bir çözümdü.

Bundan sonra bu bölgedeki gelişmeler Türk beylikleri ile Bizans Tekfurları arasında zaman zaman çatışmalar rekabetler olmuştur ama genellikle akrabalıklara dayanan bir dayanışma biçiminde gelişecektir. Trabzon ise Bizans tan ayrı bir rum Devletinin baş şehri olacaktır.

1096 da birinci haçlı seferi sırasında Bizans İmparatoru Aleski ordusunu Danişmendiler üzerine gönderdi.  Aynı anda Trabzon  un Bizans yanlısı valisi Teador Gabras da Gümüşhane  ve Bayburt a zaptetti.Emir Danişmend Trabzon kuvvetlerini Şebinkarahisar da yendi.Danişmend in oğlu Seyfettin İsmail bey Bayburt u kurtardı.Selçuklu Sultanı Kılıç Aslan haçlılarla savaşıyordu.Bu arada Emir Danişmend in ölümü üzerine Trabzonlular yeniden hücuma geçtiler.Bayburt bir kez daha ellerine düştü.Ancak kısa bir süre sonra Gazi İsmail han Bayburt u ikinci kez kurtardı. Ne var ki Trabzon ve Haldiya eyaletinin kıyı kesimi Danişmendiler in elinde çıkmıştı. Teador Gabras Bizans egemenliğine de son verip kendini bağımsız derebeyi ilan etti.            

Bu araya 60.000 kişilik bir Türkmen kitlesi bölgeye girip yerleştiler.Reisleri Emir Şemseddin Muhammed Türkmani idi.Bayburt u merkez civar yapıp civar yaylalarında sürü otlattılar ya da komşu bölgelerde yağmalar yaptılar. Moğol istilası sırasında Muhuddin Pervanenin başvurusu üzerine Toku Noyan adındaki kumandan burası istila etti.Azad Musa adında birinin idaresindeki bin kadar göçer Türkmen bölgeye zarar veriyor gerekçesiyle Çoruh ve Kelkit vadilerinden Denizli tarafından göç ettirilmişlerdir.

Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman şah dev. yeniden güçlendirmek isterken Amasya Emiri Ergün han,Erzincan Emiri Muzaffereddin Mehmet ve Erzurum emiri Alaeddin Ali yi  karşısında birleşmiş buldu.Üzerlerine yürüyüp bu emirlikleri ortadan kaldırdı.Kardeşi Mugisüddin Tuğrul u Erzurum a vali yaptı.O da Trabzon tehlikesine karşı Erzurum ve Bayburt kalelerini güçlendirdi. Bayburt kalesi yeniden yapılırcasına onarım gördü.Kale dışında inşa edilen Ulu Camii,Bedesten,mahmudiye ve Yakutiye medreseleri gibi yaptılar Selçuklu döneminde Bayburt un önemli bir merkezi haline gelmiştir.

Dördüncü  Haçlı Seferinde Latin işgaline uğrayan Bizans tan kaçan imp. Aleksi Komnen in 1204 de Trabzon a gelerek bağımsız Rum dev. Kurması Bayburt un bir serhat kalesi olarak önemini arttırmıştır. Anadolu da boy gösteren Harizmşahlar  anlaşan Trabzon kralı Andronikos dev.büyütülmüş bu arada Bayburt u zaptetmiştir.Sultan Alaeddin Keykubad ın oğlu Gıyaseddin Keyhüsran ile birlikte çıktığı Trabzon seferinde Selçuklu ordusu Bayburt u geri aldı. Ordu Bayburt ta ikiye ayrıldı,i ki koldan Trabzon a saldırdı.
 
Anadolu nun Moğollarca istilası sırasında Trabzon daki Ceneviz kolonisi de büyük ölçüde örgütlenmiş ve önemlerini arttırmıştır.Avrupa da ticareti elinde tutan bu denizci devlet İranlılarla ticaret anlaşmasını da yapmıştı.Ayrıca Bağdat ın Moğollarca yıkılmış olması geleneksel ipek yolunu Ortadoğu üzerinden İlhanlı dev. başkentini denize bağlayan Tebriz-Trabzon yoluna kaydırmıştı.Bayburt un bu yol üzerinde olması önemini bir kez daha arttırmıştır.

Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu ya 1284 ten itibaren yurtluk arayan yeni Türkmen göçleri oldu.

Ahi Ahmed-i Zencani gibi bir çok kişinin adının önüne ''Ahi'' sözcüğünün gelmesinden,taht kavgalarıyla merkezi Selçuk otoritesinin zayıfladığı ve Batıda Osmanoğulları gelişme gösterdiği yıllarda Anadolu kentlerini etkisi altına alan Ahiliğin Bayburt a da ulaşmış olduğu ve burada ahilik geleneğine uygun bir öz yöntemin kurulduğu anlaşılıyor.Ahi örgütünün töre ve çalışma düzenini  saptayan en eski fetüvvenamelerden birisi 1290 da Bayburt lu Ahi Ali tarafından kaleme  alınmıştır.1390 dan sonra İlhanlı dev. yerini uygur Türklerinden  Alaeddin Eratna nın kurduğu Eratnaoğulları dev. aldı.Eratnaoğulları ahiliğinin koruyucusu olmuşlardır.Bayburt ta Maden bölgesinde çıkarılmış gümüş ile Selçuklu İlhanlı sultanları ve Eratna lı emirler adında sikkeler kesilmiştir. 

Osmanlı için söğüt ne ise Akkoyunlular için Bayburt odur. Çünkü yüz  yılı aşkın bir süre  saltanat süren ve Sivas tan, Horasan a kadar çok geniş  topraklarına yayılan Akkoyunlu dev.çıkış noktası burasıdır.

14.yy da Bayburt yöresinde adı geçen Akkoyunlu aşiretiydi.Akkoyunluların reisi Diyarbakır Emiri Turali beydi.Dede Korkut öykülerindeki Kan-Turalı bölümünden bu Emir ile ilişkisi açık bir gerçektir.1349 da Turalı bey ile Bayburt Emiri Mahmut Rikabtar ve Erzincan Emiri Gıyaseddin İnebap birlikte Bayburt tan Trabzon üzerine yürüdüler.Cenevizliler de Trabzon donanmasını yaktılar. Trabzon u yeni anlaşmalara zorladılar.Trabzon un yeni imparatoru Aleksi Kommen III Türkmenlerinin bir gün Trabzon devletini yıkmalarından korkuyordu. O yüzden onlarla dostluk kurma yolunu seçti. Kız kardeşi Maria Despina yı Turali Bey in oğlu Fahrettin di. Yeğeni olan Karay ölük Osman Beyi de ihmal etmedi. Bir kızını da ona verdi. Trabzon Kral kızlarının dede korkut öykülerinde de yer alması da bu olayların etkisi bulunmalıdır.Kutlu Bey ölünce yerine oğlu Ahmet Bey Bayburt emiri oldu. Karakoyunluların himayesindeki Erzincan Emiri Mutaharten Bey ile arası açıktı.Ahmet bey de Selçuk tahtını gasp etmiş olan Kadı Burhaneddin i arkasına aldı. 1394 deki Erzincan üzerine yürüyerek yöreyi kendi emirliğine kattı. Ahmet in kardeşi Osman ise Kadı Burheddine karşı savaştı ve onu ortadan kaldırırdı.Akkoyunlu devletini kurdu.

Timur un 1402 Ankara savaşını kazanmasından sonra,bölge bir süre için Timur un oğlu mirza Halil Sultan ın yönetimine verdi.

Timur dan sonra Akkoyunlu devleti sınırlarının Horasan a kadar uzandığı bu dönemde Türkmenler arasında azda olsa İran Azerbaycan'ına doğru tersine bir göç yaşanmıştır.

Bizans Osmanlılarca fethedilince Fatih Trabzon u de vergiye bağladı. Trabzon vergi vermektense Akkoyunlular ile anlaşma yoluna gitti.Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan Bey bir kez daha bir kral kızıyla evlenmiş ve Trabzon kralları ile akrabalık yenilenmişti.Uzun Hasan Fatih e yeğenini elçi göndererek Trabzon dan vergi alınmamasını istedi.Aksi halde Fatih in dedesinin Uzun Hasan ın dedesine vermeyi kabul etti verginin birikmiş yıllığı birden isteyeceğini bildirdi. Fatih ''olur,önümüzdeki yıl kendim gelir borcumu öderim''diye haber gönderdi.

1461 yılında Fatih donanmasını Karadeniz e açılırken kendiside kara ordusuyla yola çıktı.Erzincan a kadar gelen Fatih in niyetini anlayan Uzun Hasan annesi Sara Hatun u Fatih e elçi olarak gönderdi.Sara Hatun oğlunun bağışlanmasını istedi.Fatih ona ''Anne'' diyerek saygı gösterdi. Uzun Hasan ı Trabzon krallına yardım etmemek koşuluyla affedeceğini söyledi. Elçilerden yalnız birini haberci olarak uzun Hasan a gönderdi. Heyeti ve Sara Hatun u Trabzon alındıktan sonra göndereceğini söyleyip beraberinde Bayburt a gönderdi.  

Fatih in Otluk beyli zaferinden sonra bile Bayburt bir süre sonra Akkoyunluların daha sonra da Safevilerin etki alanı içinde kaldı.Yavuz Sultan Selim,Trabzon valisi iken Bayburt Safavilerin etki alanı içine kaldı. Yavuz sultan Selim Trabzon valisi iken Bayburt Safavilerin egemenliği altındaydı.Yavuz Çaldıran zaferinden sonra Tebriz e giderken Bayburt un fethi için vezirlerden Bıyıklı Mehmet Paşa yı görevlendirmiş,fetih 17 Ekim 1514 te gerçekleştirilmiştir. 1553 de Şah Tahmas ın Bayburt üzerine karşı saldırısı da Osmanlıların galebesi ile sonuçlandırılmıştır.

Tarih kaynaklarından Safevilerin etkin oldukları döneme bölgenin büyük bir yıkıma uğradığı anlaşılıyor.Osmanlıların eline geçtikten sonra yapılan ilk yazımda Bayburt a bağlı 384 köyden 231 inin yıkık ve boş olduğu belirtilmektedir. Osmanlı dönemlerinden Bayburt bir sancak merkezidir.Evliya Çelebi Bayburt için '' Erzurum vezirlerinin hassı hümayunundan ayrılma subaşılıktan yüz elli akçelik kazadır.Kadısının senelik geliri altı kesedir.Kale ağası kale neferleri şeyhülislamı nakibüleşrafı ayan ve sipahisi kethüda yeri yeniçeri Serdarı vardır'' diye yazıyor.

Evliya çelebi kale içinde üç yüz kadar şehirde ise toprak damlı bir ev olduğu kaydediliyor.''Fatih fetihden sonra Tire şehrinden buraya üç bin kadar adamı sürgün etmiştir.Halkının çoğu bu Tirelilerden çoğalmadır''diye yazıyor.Kentin 4 camii,3 hamamı,şer-i mahkemesi,2 medresesi,3 derviş tekkesi,sultan boya hanesi,300 dükkanı, bir hanı ve bir de bedesten i varmış.

9 yy da sonlarında Şemsettin Sami nin ''Kamus-ül Alam'' ında 3 hamam, 481 dükkan, 40 han, 1 tabakhane, 1 mumhane ve 1 boyahaneden bahsedilmektedir.

1828 de Osmanlılar Yunanistan la savaş halindeyken bunu bahane eden Çarlık Rusya sı Erivan Kontu Paskeviç yönetimindeki orduyla doğudan Osmanlı topraklarına saldırdılar.Yeniçerilerin iki yüz yıl önce kaldırılmış olması yeni ordunun ise hem sayıca hem de deneyim olarak yetersizliği yüzünden İstanbul doğu sınırlarıyla yeterince ilgilenemedi.Erzurum valiliğine atanan Salih Paşa ancak savunmaya yönelik tedbirler alabildi.Bu da başarılı olmadı. 8 temmuz da Erzurum teslim olmak zorunda kaldı.Osmanlı ordusu çekildi. Ruslar  Trabzon yolunu kontrol altına almak üzere ilerlediler ve Rumlar da kendilerine yardım edilince 13 Temmuz da Bayburt u da ele geçirdiler.

Seraskar Osman Paşanın Hart ta ( Aydıntepe) topladığı Türk kuvvetleri ile general Burstov kumandasındaki Rus kuvvetleri  arsında 31 Temmuz 1829 günü çok kanlı bir savaş oldu.Türk tarafından yüz elli kadar şehit verdi.Bu arada general Burstov  da yaralandı ve daha sonra öldü.Kalan Rus kuvvetleri ellerinde bulunan Bayburt Kalesine sığındılar.

8 Ağustos günü Ruslar Erzurum dan gelen Kont Paskeviç ve takviye kuvvetleriyle  Hart a bir kez daha saldırdı.Serasker Osman Paşa Sinur (Çayıryolu) üzerinde Kelkit e doğru çekilmek zorunda kaldı.II Hart savaşında ki Ruslar kazanmış oldular.Şair Zihni nin ''Hart Destanı'' işte bu savaşı anlatmaktadır.

Bu Osmanlı-Rus savaşı Edirne antlaşmasıyla son bulmuş ve Bayburt Türklerine bırakılmışken,antlaşma haberinin doğuya geç ulaşması bir felaketle sonuçlandı.Paskeviç bütün Rus kuvvetleriyle Bayburt a saldırmış ve Türkler 2000 kadar şehit ve yaralı vermişlerdi.

Ekim 1829 da Ruslar antlaşma gereği Bayburt u terk ettiler.Ancak işgal sırasında kaleiçi mahallesini yaşanılmayacak biçimde tahrip etmişlerdi.Bu arada ecdad  yadigarı pek çok anıt da yıkılmış,yakılmıştı.Rusların bu ilk işi galinin kötü izleri yıllarca hafızalardan silinemedi.

Kars ve Ardahan ın uzunca bir süre işgalleri altında kalmasından cesaret alan Ruslar Doğu Anadolu illerimizdeki emellerini gerçekleştirmek için fırsat kollamışlardı.Buralarda yaşayan Ermenilerin silahlanmasını ve katliamlar yapmasını sağladılar.Nihayet Birinci Dünya Savaşı nın başlarında Osmanlı bayrağı ile ile Karadeniz de dolaşan Alman Göben (Yavuz) ve (Midilli) zırhlıları Rus limanlarında topa tutunca aradıkları fırsat ı buldular. 1 Kasım 1914 günü Rus ordusu doğu sınırlarımıza saldırdı.     

Rusların yanında İngilizler de açıktan açığa Ermeni  komitelerine destek sağlamış ve onları kışkırtmıştır.Ermeni kitleleri halinde Rus taburlarında görev aldılar.İçeride kalanlarsa sürekli Türklere saldırıyorlardı.1915 de Türkleri arkadan vuran Ermenilerin toptan Irak a zorunlu göçleri sağlamıştır.Ancak savaşın sonunda dönenler daha düşmanca davrandılar.Bayburt Ermeni çeteleri nin eline geçti.Bayburt un en karanlık günleriydi bu günler.Bayburt 16 Temmuz 1916 da işgal edildi.Halk Ruslardan ve onların iş birlikçisi Ermenilerden çok zulüm  gördü.Yaşlı-genç,kadın-erkek demeden bir çok insan ''Taş mağazalar'' a kapatılıp yakıldılar.

Türk askerlerin ve Bayburt halkının düşmana karşı 2 Mart 1916 da başlayan ve beş ay süren ve şanlı kop savunması tarihe ''ikinci Plevne Destanı''olarak geçmiştir.Bu savunma sırasında Bayburt haklının bir bölümü de Sivas,Tokat,Çorum gibi illere göçmüşlerdi.Bayburt un üzücü düşman işgalinde on sekiz ay,dört gün kaldı.Kesin olarak kurtuluşunun tarihi 21 Şubat 1918 dir.

İdari yapısının uzun yıllar sancak merkezi olarak sürdürmüş  olan Bayburt 5 Aralık 1887 tarihinde özel meclis kararıyla Erzurum a bağlı bir kaza haline dönüştürülmüştür. Bayburt 1927 yılında Gümüşhane ye bağlanmış ve nihayet 15 Haziran 1989 tarihli ve 3578 sayılı yasa ile il statüsüne kavuşmuştur.

 

Bayburt'un Yöresel Yemekleri ve Gezi Rehberi'ne Buradan Ulaşabilirsiniz





Adınız




İçerik Ara
Bunlarda İlginizi Çekebilir