46 yıllık uzun bir saltanat ve at sırtında geçen onlarca yıl… Kanunî Sultan Süleyman, saltanatı boyunca ordusuyla birlikte cepheden cepheye koşmuştu. Sivil günlerinde bile savaş hazırlıklarıyla ilgilenmekteydi. Peki savaşlarda kullanılan silahlar sadece düşmanı öldürmek, yaralamak veya esir etmek gibi amaçlara hizmet eden kan ve şiddet araçları mıydı? Yoksa Osmanlılar’ın siyasî, iktisadî ve sosyal hayatında farklı rolleri de var mıydı?

Osmanlı silahları oldukça kaliteli olup bunların üretim aşamalarına dair önemli bilgiler verilmeye çalışılan bu eserde, silahların cazip diplomatik hediyeler ve Osmanlılar’ın ihtişamını gösteren sembolik eşyalar olduğu ortaya konmuştur. Üstelik silahlar sadece sivil ve askerî konumda bulunan idareciler tarafından benimsenen eşyalar değildi; ayrıca Osmanlı gündelik hayatının da bir parçasıydı. Kanun ve yasaklar haricinde kullanılabilen silahlar Osmanlı halkı tarafından süs ve gösteriş için bir aksesuar olarak da taşınmaktaydı. Ok ve yay gibi silahlar ise spor amaçlı kullanılan ve toplumun birçok katmanı tarafından rağbet gören spor araçlarıydı.

İmparatorluğun birçok kentinde bulunan ok meydanları müsabaka için gelen kemankeş ve izleyiciler ile dolmaktaydı. Sivillerin yarış için kullandıkları ok ve yayı askerler harp, harp oyunları ve kutlamalar için kullanmaktaydı. Tabii harp oyunları, bayramlar, düğün ve sünnet merasimlerinde kılıç, kalkan, cirit ve mızrak gibi silahlar da kullanılmaktaydı. Tüfek ve toplarla selam ve kutlama atışları yapıldığı da bilinmektedir. Ayrıca tüfek gibi ateşli silahlar kaçak yollardan yapılmakta ve kullanılmaktaydı.

Hatta Avrupalı ve Safevî tüccar, casuslar tarafından bile temin edilmeye çalışılmaktaydı. Osmanlılar ise Avrupa ülkelerinden bakır, çelik ve kalay gibi ham maddelerin yanında hançer ve bıçak gibi mamul maddeler temin etmekteydi. Avrupa’da öğrendikleri ateşli silah yapım ve kullanım bilgisini de ilave edelim. Çeşitli sorunsallara cevap aranan bu eserde; silahların savaş unsuru olarak farklı yönlerden değerlendirilmesinin yanında Osmanlı toplumunun sosyal hayatındaki rolüne de nüfuz edilmektedir.