İzlenim : 112
-Bayburtlu Şair Celali’yle-
Ne hallere düçar olduk, Celali
Biz ölmüşüz, ağlayanlar, el olmuş
Sadâmızdan bî haberdir, ahali
Gam gününde kal söyleyen, dil olmuş.
Dinle sana anlatayım; bir zaman
Haramiler dağdan inmiş, zor zaman
Hiç sormaz ol sen şimdiyi, kir zaman
Hasadımız, bal küleği, sil olmuş.
Zır cahiliz şimdilerde, yok kemâl
Denkler ağır taşıyamaz, bin hamal
Yarı günah, yarısı da ar vebâl
Bülbül ile hal olmayan, gül olmuş.
İşte sana, pir Celâli, kinâye
Bu yolların, her ciheti hikâye
Kavim kardeş bol zamanda, ziyâde
Dost aşından yal yemeyen kul olmuş.
Ey Celali hallarımız hal değil,
Bindiğimiz bir alamet sal değil,
Gittiğimiz yollarımız yol değil,
Toprağımın al rengi de kil olmuş.
Beşiroğlu sana verdi, bir selâm
Kalbi buhur, dili zehir, kor kelâm
Söylemezem, bundan gayri, vesselâm
Yaş ağaçtan dal koparan, kül olmuş.
Beşiroğlu