ULU BAYBURT
Fatih Buğra Görgülü
Bravo! Arkadaşım;
Yarım ağız sordun ya:
Nedir derdin?
Niye sıkkın canın?
Bir şey mi var?
Var dedim:
Sevdiğim elin oluyor
Yarın gelin oluyor
Sen arkadaşım güldün:
"Değer mi üzülmene
Ben de çok önemli bir şey var zannettim" dedin
Ufak ufak evine eşine doğru ilerledin.
Ne yalan söyleyeyim çok şaşırdım.
Ben seni arkadaşım sanırdım
Senden ne para istedim...
Ne de dermansız derdime çare ol dedim.
Sordun söyledim.
Belki eskisi gibi dertleşiriz diye ümit ettim.
Sadece arkadaşım arkandan acı acı gülümsedim
Fazla uzak değil üç yıl geriye gittim.
Sen seviyordun,
Kederleniyordun,
Ben teselli veriyordum...
Ben masayı donatıyordum,
Sen kadehleri kırıyordun,
Orhan abiyi de dinleyince...
Soluğu sevdiğinin mahallesinde alıyordun,
Sen ağlıyordun...
Bana sevdiğimi vermiyorlar diyip,
Gözlerini seni yakanın camına dikiyordun,
Ben sana dayanamayıp,
Küfürler savurup,
Delikanlımısınız ! "Sevenleri ayırmayın" diye,
Naralar atıyordum...
Sevdiğin kızın babası balkona çıkıp bıdı bıdı yapınca
Ben postayı koyuyordum.
Sen evin arkasına kayboluyordun...
Ben sevdiğini isteyenleri mahalleden kovuyordum...
Neyse ki yenge delikanlıymış,
Her şeye göğüs gerdi,
Ailesini ikna etti,
Filmin sonunda
Seninle evlendi...
Siz erdiniz muradınıza,
Biz de döndük kendi dünyamıza...
Şimdi benim yârim,
Canımdan çok sevdiğim,
Elin oluyor...
Sen diyorsun ki arkadaşım bana
"Takma kafana...
Bana ne. Ben aldım sevdiğim su böreğimi
Sende ye sana düşen kol böreğini"
Olduysa mübarek ola arkadaşım
Kusura bakma seni tanıyamamışım
Köprüyü geçene kadarmış arkadaşlığımız, dayılığımız
Senin kabahatin yok
Ben enayiyim, sen kurnaz
Bana yedirdiğin bu kol böreği az gelir az
Ne diyeyim haklısın
Dünya kâselerin dünyası
Bir de biz sap olmayalım
En güzel günler senin olsun arkadaşım