ULU BAYBURT
Fatih Buğra Görgülü
BEN KİMİM..!
Hayır, dost’um..!
Sandığın gibi değil...
Dinle; nihavent bir ney sesiyim, duy!
Asyadan Anadoluya uzanan
Bedr üzerinden beş asır akarken,
Mohaç'ta yalın kılıç gazamdan evvel,
Endülüs’te: “gemilerimi yaktım! ”
Ve sonra yüzyıllarca aktım,
Çanakkale’de şehitler destanını,
Bayburt’ta ikinci plevneyi yazdım.
Kadim tarih mi..?
Kadimden önce de, öte de benim!
İnsaniyetin, eğiştirdim makûs talihini.
Ben yoksam eğer, bil ki;
hiç bir şey yoktur! .
İnsaniyet benimle inkişaf,
masuniyet benimle anlam buldu.
Kaatil ceberut Garp;
Benim ipeğe sarılı
Demir yumruğuma intisap etti.
Çin sarayını otağ eyleyen,
Pers sarayına “pembe incili kaftanı” seren benim..
Ölüm benim, sevin benim, sevgi benim..
Ben saba makamında ahengim,
rahmet menbaından..
kana kana yudumlayan benim..
gurebayım,
Ben gururun adıyım!
Ben, eynimde onbeş asrın sırrıyım...
Ben semanın sultanı “yedi kandilli süreyya”yım!
Murteza Alî’den Mevlana’ya; Yesevîyim.
Seyyit Nesim de Ali,
Pir Sultan da Hatayi
Konya da mevlevi,
Niğbolu da Yıldırım,
Kop dağında zır deli
Ankara da Hacı Bektaş-ı veli,
Saf anadolu evladı Muhammediyim...
Ben müjde, ben sevgiyim,
Ben; “demirci Osman’ın alnında ter,
Sakarya’da adsız neferim! ..
Beşiroğlu | 2011