Yükleniyor... Önceki Sayfaya Geri Dön

Günümüze Ulaşamayan Anıtsal Yapı Mirası

Günümüze Ulaşamayan Anıtsal Yapı Mirası

Günümüze Ulaşamayan Anıtsal Yapı Mirası
Bayburt kentinde mevcut anıtsal yapı mirası; Ebu’l Feth Camisi, Zahit Efendi Camisi, Şingah Camisi, Tuzcuzade Camisi, Şeyh Veysel Camisi, Yurt Mahallesinde Tahta Minareli Cami, Kadızade Mescidi, Ahi Ahmedi Zencani Mescidi, Şeyh Hayran Mescidi, Ferecullah Mescidi, Uzun Gazi Mescidi, Yakutiye Medresesi, Mahmudiye Medresesi, Musaviye/Museviyye Medresesi, İkbaliye Medresesi, Şeyh Hayrani Medresesi, Sadrü’l Şeria Türbesi, Şeyh Hayran Türbesi, Çağırkanlı Dede Türbesi, Ahi Emir Ahmed-İ Zencani Zaviyesi, Haydari-Hane Zaviyesi, Hoca Yakut Zaviyesi, Hankah-ı Hoca Yakut, Bayburt hanları, Bayburt Unkapanı, Yurt Mahallesinde İmarethane, Şehid Ali Şengül Hamamı, Anonim Çeşme ve Çarşı Köprüsü’nden oluşmaktadır.

Ebu’l Feth Camisi
Bu caminin adına yalnızca 1647 yılında Baybur’u ziyaret etmiş olan Evliya Çelebi Seyahatnamesinde rastlamaktayız. Evliya Çelebi camiyi "içkaledeki kalabalık cemaatli" bir yapı olarak tarif etmiştir (Danışman,1970,39)Kalenin yaklaşık olarak orta noktalarında yer alan 13. yüzyıla ait kilise harabesinin Türklerin fethi ile camiye çevrilerek fetih camisi adı verildiği ifade edilmektedir. (Taşçı,1997, 74). Ayrıca kilisenin doğuda yer alan apsisi ile caminin güneydeki mihrap izleri mevcuttur.

Zahit Efendi Camisi
Caminin yapım tarihine ilişkin bir kitabe bulunmamaktadır. Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün envanter kayıtlarında caminin yapım tarihi 1514-1515 olarak verilmiştir.(Anonim, 8.)Caminin banisi olan Zahit Efendi’nin yaşadığı yıllar dikkate alındığında yapı 16. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilebilir( Turan,1973, 48; Aşık, Nu.616, 249/b.). 1918 yılında yıkılmış24 olan orijinal yapı daha sonra yeniden aynı yerde inşa edilmiştir.  Yapının  orijinal planı  hakkında  yeterli bilgiye sahip değiliz. Cami yıkıldıktan sonra Selçuklu  ahşap direkli cami mimarisi tarzında inşa edilmiştir.     

Yapının mihrap ve minberi orijinal değildir. Kuzeybatı köşede yer alanminare gövdesinin bir bölümü    orijinal olup, düzgün kesme taş malzeme ile yapılmıştır. Minarenin  kaidesinde  inşa kitabesi  için  ayrılmış bir taşlık boş yer bulunur.

Şingah Camisi/ Şingah Mahallesi Mescidi/ Şengül Bay Camisi
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde yalnızca adı zikredilen Şengül Bay Camisi (Danışman,1970,39) ile 16. yüzyıl tahrir defterlerinde kayıtlı Şingah Mahallesi Mescidi’nin25(Miroğlu,1992,127) isim benzerlikleri ve yapıların inşa yerleri itibariyle aynı yapı olduğu tahmin edilmektedir. Yapının son cemaat mahallinde cami minaresinin kaidesi üzerinde yer alan kitabede üzerinde tarih verilmeden minarenin Hacı İbrahim tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir.

Orijinal yapının planı hakkında bir bilgi yoktur. Günümüzdeki Şingah Camisi’nin yalnızca minaresi orijinal olup aynı alan üzerinde 20. yüzyıla ait basit kare planlı bir cami mevcuttur. Caminin minaresi güneybatı köşede yeralır. Betonarme olarak yapılmış olan camide, minber ve mihrap orijinal değildir. Minare dikdörtgen kaideli olup köşeleri pahlanmıştır. Kaide üzerinde silindirik gövdeli, tek şerefeli bir minare yükselir. Minarenin kaide kısmı kesme taş malzeme, minare gövdesi tuğla malzeme ile yapılmıştır. Minarenin bezemesinde kırmızı ve beyaz renkli tuğlalar enine kuşaklar şeklinde düzenlenmiştir.

Tuzcuzade Cami
Bayburt İl Müftülüğü’nün cami kütük defterlerinde yapının inşa tarihi olarak 1550 tarihi verilmektedir. Caminin son cemaat mahallinde bulunan bir tamir kitabesinde, Paşazade Sadullah Bey ibn Salih Bey tarafından H.1218/M.1803 yılında caminin onarıldığı belirtilir. Tuzcuzade Mahallesi’nin adının, yalnızca 1591 yılı tahrir defterlerinde (Miroğlu,1992,123) geçmesi nedeniyle 16. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Günümüzde orijinal Tuzcuzade Camisi’nin yerinde aynı adı taşıyan yeni bir cami inşa edilmiştir. Orijinal yapıya dair onarım kitabesinden başka hiçbir iz mevcut değildir.

Şeyh Veysel Camisi
Yapının adının daha önceki tahrir defterlerinde (Miroğlu,1992,126) yer almaması nedeniyle 16. yüzyılda yapıldığı söylenebilir. Şeyh Veysel Camisi’nin, günümüzde adı “Veysel Efendi Cami” olarak adlandırılan yapının yerinde kurulmuş olduğu düşünülmektedir.

Yurt Mahallesinde Tahta Minareli Cami
Cami hakkında Evliya Çelebi, "Çoruh Nehri aşırısındaki mahalleye Yurt Mahallesi derler. Burada da bir eski cami vardır. Lakin tahta minarelidir. Bir yemek imarethanesi, bir ziyafet evi vardır ki gelip gidene nimeti boldur" (Danışman,1970,39) bilgilerini aktarmaktadır. Mescidin yeri konusunda eldeki veriler yeterli değildir. Ancak günümüzde “İmaret Tepesi” olarak adlandırılan tepenin yakınında Tuzcuzade Camisi’nin bulunduğu ve Yurt Mahallesi’nde bulunan tahta minareli cami olduğu tahmin edilmektedir.

Kadızade Mescidi
Kadızade Cami olarak adlandırılan yapının günümüzde kullanılan bir diğer adı Pilaf Efendi Camisi’dir. Cami ve banisi ile ilgili ayrıntılı bilgileri Evliya Çelebi’de bulmaktayız: "Kadızade Mehmet Çelebi Camii hayli geniş, şirin, sanatlı bir camidir. (Danışman,1970,39).

16. yüzyıl tahrir defterlerinde, “Kadızade Mescidi” olarak zikredilen bir cami ve “Kadıoğlu” adı verilen bir mahallede bulunmaktadır (İsmet Miroğlu,1992, s.127’den, Tapu 199, s.64.)Ahi Ahmedi Zencani Mescidi

Ahi Emir Ahmed-i Zencani’nin H.715/M.1315 yılında hayatta olduğu bilinmektedir.(Eflaki,1986, 390-859;Miroğlu,1992,126)Bu nedenle yapının 14. yüzyılda inşa edilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Plan ve mimari özellikleri hakkında hiçbir bilgi mevcut değildir.

Şeyh Hayran Mescidi
Şeyh Hayran Mescidi kabristanında bulunduğu belirtilen Mevlana Abdülhamit kızı Şerife Hatun’a ait H.690/M.1291 tarihli mezar kitabesine göre, mescidin inşa tarihi 13. yüzyılın ikinci yarısı olarak verilmektedir. (Sarımollaoğlu, 1976,16). Şeyh Hayran Mescidi’nin yanında bulunan Danişmendi sülalesine mensup Hüseyin Danişmendi’ye ait mezar kitabesinde H.870/M.1466 yılı görülmektedir (Beygu,1936 246) 16. yüzyıl tapu tahrir defterlerinde adı geçen Şeyh Hayran Mescidi(Miroğlu,1992, 126) yol genişletme çalışmaları nedeniyle 1986-1987 yıllarında tamamen yıkılmıştır.

Ferecullah Mescidi
Mescidin yeri konusunda kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ancak kelime kökeni itibariyle bir Akkoyunlu eseri olabilir. Ferecullah Mescidi’nin 16. yüzyıl tapu tahrir defterlerinde adı geçen mahalle isimleri arasında yer alan Ferruhşad Bey Mescidi Mahallesi’nde(Miroğlu,1992, 127) olduğu tahmin edilmektedir. Günümüzde diğer bir Akkoyunlu eseri olan Bent Hamamı’nın yer aldığı mahallede olduğunu tahmin edilmektedir.

Uzun Gazi Mescidi
Kaynaklarda (Sarımollaoğlu,1976,25). adı geçen Uzun Gazi Mescidi’nin, günümüz Uzun Gazi Mahallesi’nde, Uzun Gazi’ye ait olduğu belirtilen kabir yakınında olduğu tahmin edilmektedir.

Yukarıda adı geçen cami ve mescitlerin dışında 16. yüzyıl tahrir defterlerinde yer alan Kadı Mahmud Mescidi (Miroğlu,1992, 127) Bekir Çelebi Mescidi (Miroğlu,1992, 126), Hoca Ali Mescidi (Miroğlu,1992, 127), Hasaniyye/ Hüseyniyye Mescidi (Miroğlu,1992, 127) hakkında bir bilgi mevcut değildir.

Yakutiye Medresesi
Sultan Olcayto zamanında Erzurum Valisi olan Cemaleddin Hoca Yakut, medrese için düzenlenilen Arapça vakfiyesine göre 1310 yılında Yakutiye Medresesi’ni yaptırmıştır.

(Turan,1971,36-37; Miroğlu,1992,127-128) Bu medrese yapısından günümüze gelebilmiş bir kalıntı mevcut değildir. Yalnızca medresenin süsleme bordürlerinin bazı parçaları Bayburt İl Halk Kütüphanesi deposunda bulunmaktadır.

Mahmudiye Medresesi
Medresenin kitabesi bugün Ulu Cami’nin son cemaat mahalli güney duvarının dış cephesinde bulunmaktadır. Yazılı kaynaklardan Bayburt Ulu Cami’nin kuzey cephesinde bulunduğunu öğrenmekteyiz (Beygu,1936,244-245.) Sultan Olcayto zamanında İlhanlı umumi valilerinden Fahreddin Emir Mahmud tarafından, kitabesine göre 1308 yılında inşa edildiği belirtilmektedir31. (Beygu,1936,244; Miroğlu,1992, 127-128)

Musaviye / Museviyye Medresesi
Bayburt Ulu Cami’si ve özelikle çarşının bitişiğinde Mahmudiye Medresesi’nin yanında olduğu yazılı kaynaklarda geçmektedir. (Beygu, 1936 245; Miroğlu,1992,128)

İkbaliye Medresesi
Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen medresenin inşa tarihi bazı kaynaklarda (Çakan, 1994, http://www.bayburtrehberi.com/digerleri.htm,29.09.2004) 1530 olarak verilirken, bazılarında da 14. yüzyıl başları olarak tarif edilmektedir (Anonim, 9).16. yüzyıl tahrir defterlerinde medrese vakfının geliri (Miroğlu,1992, 127-130) kayıtlı olmasına karşın, medresenin nerede inşa edildiği bilinmemektedir.

Şeyh Hayrani Medresesi
Şeyh Hayran Mescidi yakınlarında olduğu tahmin edilmektedir. İsmi yalnızca kaynaklarda geçmekte olan medresenin hakkında hiçbir bilgi yoktur (Anonim,9 http://joinme.net/pbattal2/tarihce.htm, (24.01.2005))

Sadrü’l Şeria Türbesi
Kültür Bakanlığının envanter kayıtlarında kaynak gösterilmeden 1277 yılında inşa edildiği belirtilmektedir. Türbenin II. Abdülhamit Han tarafından H.1321/M.1903 yılında onarılarak bir tamir kitabesi eklendiği belirtilmektedir. Bayburt geleneksel ticaret merkezinde yer alan Sadr üş-Şeri’a Türbesi 1931-32 yıllarında yıktırılmıştır.(Sarımollaoğlu, 1976,17) Günümüzde 1932 yılına ait 6 satırlık Osmanlıca ve 7 satırlık Türkçe kitabeden36 oluşan bir kaide ve sanduka bulunmaktadır.

Şeyh Hayran Türbesi
Bayburt’lu evliyalardan Şeyh Hayran’a ait olan bu türbeden günümüze Şeyh Hayran’a ait bir mezar kalmıştır. Mezartaşı üzerinde H.780/M.1377 yılı kayıtlıdır.

Çağırkanlı Dede Türbesi
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde "Çağırkanlı Dede yıkılmış bir kubbede gömülüdür. Buraya yakın Çoruh Nehri üzerinde üstad mimar, çam direkleriyle kırlangıç kanadı bir köprü yaptırmıştır... Bu Çoruh Köprüsü bir göz olduğundan daha yüksek sanatlıdır"( Danışman, 1970,41). ifadeleri türbe ile ilgili yegane bilgidir. Buradan anlaşıldığına göre Çağırkanlı Dede usta bir mimar olup kendisine ait olan türbenin yakınında bir köprü bulunmaktadır. Benzer bir adla Gümüşhane’nin Tekke Köyü’nde Baba Çağırkan Türbesi bulunur. Bu türbenin üzerinde yer alan kitabede H.990/M.1582 tarihi yazılıdır (Uslu,1980,29) Bu nedenle Çağırkanlı Dede’nin oğlu olduğu ifade edilmektedir (Karakoyunlu, 1990, 128) Baba Çağırkan Türbesinin kitabesine dayanarak Bayburt’ta bulunan Çağırkanlı Dede Türbesi’nin 16. yüzyıl eseri olduğu söylenebilir.

Ahi Emir Ahmed-İ Zencani Zaviyesi
Ahi Emir Zencani Kümbeti’nin yakınında olduğu tahmin edilmektedir. 16. yüzyıl tahrir defterlerinde vakfının geliri kayıtlıdır (Miroğlu,1992,128)

Haydari-Hane Zaviyesi
Yapının yeri konusunda bir bilgi mevcut değildir. Ancak geleneksel ticaret merkezinde Haydar Han Caddesi üzerinde Şeyh Haydar Han Hazretlerine ait bir mezar bulunmaktadır. 16. yüzyıl tahrir defterlerinde vakfının geliri kayıtlıdır. (Miroğlu,1992, 129)

Hoca Yakut Zaviyesi
Zaviyenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak 16. yüzyıl tahrir defterlerinde adına rastladığımız zaviyenin, banisi Hoca Yakut’un hayatta olduğu yıllarda

14. yüzyılda inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. 16. yüzyıl tahrir defterlerinde vakfının geliri kayıtlıdır. (Miroğlu,1992,129)

Bunlardan başka 16. yüzyıl tahrir defterlerinde adı geçen ve vakıf geliri kayıtlı olan zaviyeler Seyyid Salih Zaviyesi (Miroğlu,1992, 1129) ve Sultan Fakih Zaviyesi’dir. (Miroğlu,1992,129)

Hankah-ı Hoca Yakut
Yapının banisi olan Hoca Yakut’un yaşadığı döneme 14. yüzyıla tarihlendirilir. 16. yüzyıl tahrir defterlerinde vakfının geliri kayıtlıdır (Miroğlu,1992, 129)

Bayburt Hanları
Bayburt’ta şehirlerarası yolculuklarda kervanların konakladığı hanlar bulunmaktadır. Bunlardan deve kervanları için ayrılmış olanlar kentin hemen yakınlarında ya da Trabzon – Erzurum transit ticaret yolu üzerinde konumlanmıştır. Deve kervanlarının dışında at ile seyahat edenler için kent içinde hanlar mevcuttur. Bayburt kent merkezinde yer alan hanların tamamı yıkıldığından, hanların büyüklüğüne ve plan şemalarına ilişkin bilgiler mevcut değildir.



Kaynaklarda adı geçen hanlar şunlardır (Gider, 1991, 22; Kader, 1995,19-20) Hacı Hemdigilin Deve Hanları, Maşuk Beygilin Hanı, Zimonoğlu’nun Hanı, Mankofların Hanı, Receb’in Hanı (Enkavilerin Han), Koşkuruluların Hanı, Yaşar Özyurt’un Hanı, Paşa Dayı’nın Hanı, Gıncının Hanı, Bilal Ağa’nın Hanı, Şimşar Mahmud’un Hanı, Kara Mollaların Hanı, Pamukçuların Hanı, Kuturların Hanı, Aslan Çavuşgilin Hanı, Binbaşı(Acemoğlu Hüseyin’in) Hanları, Dursunoğulları Hanı, Boyalı Han, Tevfik Hancı Hanı, Ozulu Ethem Efendi Hanı, Tuluoğlu Şükrü Efe’nin Hanı, Hancı Fazıl’ın Hanı, Bayramoğulları Hanı, Saraçların/Saracın Han, Zeki Dursunoğlu Hanı, Şevki Dede’nin Hanı, Alay Müftüsünün Hanı, Yusuf Akyüz’ün Hanı, Güvelilerin Han, Abidin Hanı, Cugunus Hanı, Ahmet Yakut’un Hanı ile adları bilinmeyen iki han (Semerciler Caddesinde ve belediyeye ait bir arazi üzerinde yer alan hanlar).

Bayburt Unkapanı
Günümüze gelememiş olan Bayburt Unkapanı’nın varlığı hakkında en geniş bilgi Evliya Çelebi seyahatnamesinde yer almaktadır. (Miroğlu,1992, 40)

Yurt Mahallesinde İmarethane
Kentin güneyinde, Erzurum-Trabzon yolu üzerinde, yaklaşık 1636m yükseklikte olan ve günümüzde “İmaret Tepesi” olarak adlandırılan bir tepe üzerinde bulunduğu tahmin edilmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, imarethane ile ilgili olarak "Çoruh Nehri aşırısındaki mahalleye Yurt Mahallesi derler. Burada da bir eski cami vardır. Lakin tahta minarelidir. Bir yemek imarethanesi, bir ziyafet evi vardır ki gelip gidene nimeti boldur" (Danışman 1970,39). ifadeleri yer almaktadır.

Şehid Ali Şengül Hamamı / Ali Şingah Hamamı
16. yüzyıl tahrir defterlerinde adı geçen hamamın inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Şingah Mahallesi’nde Şingah Camisi yakınında bulunduğu belirtilmektedir. (Anonim,9). Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Şehid Ali Şengül Hamamı adı altında zikredilen hamamdır. Günümüzde Ali Şingah Hamamı olarak adlandırılmış olan hamam Akkoyunlular zamanında yapılmıştır.

 Şingah Hamamı planı (Ara Altun’dan)

Anonim Çeşme
Şeyh Hayran Mahallesi’nde, Şeyh Hayran Mescidi’nin yakınında bulunuyordu.( Beygu,1936, 246)Çeşmenin üzerinde yer alan kitabe Abdürrahim Şerif Beygu tarafından okunmuştur. Buna göre çeşme Şerafettin Hacı el-Saki tarafından H.770-(779)/M.1368- (1377) yılında inşa edilmiştir ( Beygu,1936.246).

Çarşı Köprüsü
Günümüzde ticaret merkezinin batı ve doğu kanadını birleştiren noktada Çoruh Nehri’nin üzerinde yer alan betonarme ayaklı Çarşı Köprüsü’nün yerinde olduğu tahmin edilmektedir (Karakoyunlu, 1990,128). Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde köprüyü şu şekilde tarif etmiştir: "Çağırkanlı Dede yıkılmış bir kubbede gömülüdür. Buraya yakın Çoruh Nehri üzerinde üstad mimar, çam direkleriyle kırlangıç kanadı bir köprü yaptırmıştır ki, benzeri ancak Hersek Sancağı’ndaki Kırca Şehri üzerinden geçen Dirin Nehri üstündeki köprü olabilir. Bu Çoruh Köprüsü bir göz olduğundan daha yüksek sanatlıdır" (Danışman,1970,41).

Köprünün yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte köprünün mimarı olan Çağırkanlı Dede’nin Gümüşhane’de bulunan ve oğluna ait olduğu bilinen Baba Çağırkan Türbesi’nin 1582 tarihli kitabesine (Uslu,1980,29)dayanarak, Bayburt’ta bulunan Çağırkanlı Baba Türbesi’nin 16. yüzyıl eseri olduğu söylenebilir




Adınız