Gönlümüze bu akışı sağlayan, bazen yaramızı dağlayan, bazen, bizi ağlatan, bezen de tüm dertlere, kederlere inat bizi oynatan, her ortamımıza sızan çok değerli insanlarımızdır.
Bayburt, folklorunda türkülerimiz çok önemli yere sahiptir. Köklü tarihi ve kültürel zenginlikleri dolayısı ile Bayburt Türküleri ve türkü ustaları önemli birer mihenk taşı olmuştur.
Bayburt Türküleri’nin yaşatılması ve derlenmesinde Binali Selman, Zakir Peksert, Remzi Çavuldak, Mustafa Ahıskalıoğlu ve Recep Kırıcı en önemli kişilerdir. Abdurrahman Kayserili, Yaşar Aker ve birçok değer: Davulcu Şevket, Yusuf Kırıcı, , Aziz Aykurt, Osman Çarpatan, İlhami Şimşek, Ramiz Koç, Nail Türk, Nevzat Vardar, Haydar Kol, Ekrem Kutlu, Asim Kutur, Abdullah Ahıskalıoğlu ve Şemsettin Ahıskalıoğlu, Dursun Peksert , ve bu kuşaktan sonra Salih Demir ve arkadaşları Bayburt Kültürü’ne ve türkülerine karşılıksız hizmet eden kişilerdir.
Bir zamanlar bütün Türkiyede 7’den 70’e herkes TRT radyosunu dinliyordu. Mustafa Ahıskalıoğlu, bir röportajında o günleri ve TRT yetkililerinin Bayburt hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getirmiştir: ‘Yani sizin anlayacağınız her şeyimiz Bayburt’tu. Bunun için TRT yetkilileri birçok büyük illerin arasında küçük ilçe Bayburt’un folklorunu şöyle kabul ediyorlardı. “Küçük gölde yetişen büyük balıklar Bayburt ve Türk folkloruna hizmet yarışı yapıyorlar.” Kısaca Bayburt Folkloru’nun buralara kadar gelmesi hiç de kolay olmadı. Yitirdiğimiz değerler nice zorluklarla Bayburt Türküleri’ni Türk Halkına kabul ettirmişlerdir. Bu değerlerin yerleri kolay kolay dolmayacaktır.
ZAKİR PEKSERT: 1907 Yılında Bayburt’ta doğan Peksert, küçük yaşta eline aldığı kemanı ile çok kısa zamanda düğünlerin, derneklerin Bayburt gecelerinin vazgeçilmez ismi olmuştur. Kardeşi Dursun Peksert ve Remzi Çavuldak ile sık sık önemli müzik çalışmaları yapmışlardır. Zakir Peksert keman çalmasının yanı sıra güzel sesiyle de dikkat çekmiştir. “Al Çuha Mavi Çuha ve Ey Gül Dalı” adlı eseri bulunmaktadır.
REMZİ ÇAVULDAK: 1913 Yılında Bayburt’un Şingah Mahallesinde doğmuştur. Bayburt Folkloru’na büyük emekleri geçmiş ud ve cümbüş ustasıdır. Zakir Peksert’le ayrılmaz ikili olan Çavuldak, Zakir Peksert ile birlikte Atatürk’e müzik ziyafeti sunmuşlardır. “ Bayburt Ne Güzel Yurt, Ben Feleği Gördüm, Deli Kız Sinin Geliyor, Dur Yerinde Hanım, Gül Koydum Gül Tasına, Yılan İnceden Öter, Bayburt’un İnce Yolunda, Zay Oldum Geze Geze ve Dünürcüler Geldiler” eserleri bulunmaktadır.
RECEP KIRICI: 1923 Yılında Bayburt’ta doğdu. Saz yapımı konusunda ustası olmadı. İlk sazını kendi kendine uğraşarak yaptı. Saz yapımını meslek edinmeden önce Bayburt‘ ta mahallî sanatçı olarak adını duyurdu. Bayburt Türküleri’ne önemli hizmetler etmiştir. Daha sonraki gelişmeler TRT’den Muzaffer Sarısözen ile tanışması Ankara’ya taşınmasına vesile oldu. Ankara’da saz yapım atölyesi açtı. “ Giydim Çarıklarımı ve Söyleyin Bayburt’un Vasfı Halini” Eserleri Bulunmaktadır.
BİNALİ SELMAN:1931 Türk Halk Müziği Sanatçısı olan Binali Selman; 1931’de Bayburt’ta doğdu. İstanbul Radyosu’nun açtığı sınavı kazandı, memur-sanatçı olarak radyoya girdi.
Üflemeli halk müziği sazlarının tümünü çok iyi çalabilen Binali Selman, ney çalışıyla ün yapmıştır. Bayburt gecelerinde, Davulcu Şevket ile ve Bayburt saz ve bar ekibiyle birlikte programlar yapmıştır.
Türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi Zurna üstadıdır. 80li yıllarda Hindistan’da yapılan yarışmada DÜNYA ZURNA ÇALMA ŞAMPİYONU olmuş ve ünlü Perküsyon müzisyeni Okay Temiz ile çıktıkları, dünya turnesinde 30 kadar ülkede Türk halk ezgilerini zurna ve vurmalı çalgılarla tanıtmışlar; Kültür Bakanlığınca ödüllendirilmişlerdi. “Bugün Günlerden Cumadır, Nenni (Bebeğin Beşiği Camdan), Yaram Var Benim” eserleri bulunmaktadır.
MUSTAFA AHISKALIOĞLU: 1940 yılında Bayburt topraklarında doğar. Türkiye’nin en küçük ili olan Bayburt ozanlar, şairler yetiştirir. Yüksek yaylaların uygarlık beşiğinde yetişen önemli isimlerin başında gelir Mustafa Ahıskalıoğlu.
Mustafa Ahıskalıoğlu, Bayburt’tan çıkıp tüm Türkiye’nin dinlediği, dilden dile dolaşan türkülerin sahibidir. Bayburt Folkloru’na en fazla eser kazandıran kişidir. Ahıskalıoğlu. TRT Radyolarında gençlik yıllarında Bayburt Türkülerini sıkça çalıp söyler. Söylemekle de kalmaz, her ortamda eserlerin savunucusu olur.
Asıl mesleği marangozluk olan Ahıskalıoğlu, 14 yaşında büyük ustalarla sahneye çıkar. 13 Ekim 2009 yılında 69 yaşında Bayburt’ta Hakk’ın Rahmeti’ne kavuştu. “Mendilinde Kar Getir Oy Anam Güzeller, Kara Basma İz Olur,Küp Dibinde Pastırma Mavilim,Koçları Vurdum Dereye,Kuşburnu Derde Derman Haydi,Güzel Al Giyinmiş Alın Üstüne,Kuşburnunun Kurusu Tarinnam,Bir Serçe Vurdum Uçtu,
Meyvelerden Üç Meyve Var,Ulu Cami Direk İster,Hükümetin Kapıları Burmalı,Al Yeşil Giyinmiş Sunalar Bizim Göllere Konalar, Attım Sandalyeyi Otur Sevdalım, Bir Güzel Geldi Çeşme Başına Oy Nidem, Elinde Şiş Var,Hacı Bey Beylerin Beyi,Çalı Koydum Ocağa, Çimenli Bahçede Bulgur Eliyor, Hep Esirler Geldi,Kalenin Ardı Bostan, Kemerin Altından Geçtim, Şu Bayburt’un Dağlarından İndirdiler Ah İle,Tiliko Taşta Yatıyor,Gönül Kuşu İnse Konsa Engine ve Bir Taş Attım Çegile” eserlerini Bayburt folkloruna kazandırmıştır.
Türkülerimizi yaşatıp, bugünlere getiren, müziğimizde önemli izler bırakarak aramızdan ayrılan türkü yürekli sanatçı ve bestecilerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız.
Allah rahmet eylesin. Mekânınız cennet olsun büyük ustalar.
0 0