Nevres Taştan
İşadamı
Mahmut Kasap ağabeyimiz zahit mahallesinden, asilzade bir aileye mensup, rahmetli Hilmi Kasap amcamızın 1 numaralı mahdumudur. Mahmut ağabeyimizi ilk 1974 yılında tanıdık. O'da, memleketin unutulmaz kültür ve birikim adamı: selâmetlik Şinası Çakır ağabeyimizin rahle-i tedrisinden geçmiş olup, Bayburt Folklor Derneğindeki kültürel faaliyetlere katkılarını biliyoruz.
Yakışıklı, güzel giyimli; şık ve zarafetiyle, güler ve güleç yüzüile tam bir Bayburt beyefendisidir. Hanedan ve nüktedandır. Arkadaş ve dostları içinde müstesna bir yeri ve değer sahibi olup, dürüst ve sağlam karakteri ile gönüllere taht kuran bir değerdir.
Ketûmiyet ve samimiyeti muhataplarına vehmettiği ilk intibaıdır. İnsanlara karşı hiçbir önyargı ve değerlendirme yapmadan dost olan bir karakter yapısına havi, paylaşmayı seven; açık sözlünet ve kavi bir kişiliktir.
Düğününde rahmetli Cemalettin Kumbasar, Bekir Oruç, Bahattin Santur ve bendeniz onu güvey kaçırma ananesi gereği kaçırdık; sağdıçları rahmetli Orhan Çakmak ve Latif Güler ağabeylere baya bir maddi külfet olmuştu.. Maden'e kaçırdığımız Mahmut ağabeyi, gülerek; "uşahlar ne ey ettiniz de kaçırdınız yahu, zaten bekliyordum böyle bir şey yapmanızı.. patlamıştım sıkıntıdan (?!)" demesi hala kulaklarımdadır.
Kırmızı çizgileriyle öyle sanıldığı gibi katı, nobran bir kişilik değil; anlatmaya, dinlemeye ve müteala etmeye yatkın orta yolu arayan bir düşünce sahibidir. Kendisi ile ilk tanıdığımız andan bu güne kadar abi, kardeş ilişkilerimizi çok düzeyli bir şekilde devam ettirmiş olup, her zaman onun müş ik ve kadirşinas tavrına hayranlık beslemişizdir. Bizim zaviyemizden Mahmut ağabeyimiz özel bir kişi ve muhabbet beslediğimiz büyüğümüzdür.
Mesleği, eğitimi gereği muhabecilik olup, 80 li yıllarda bir müddet memlekette 'Mizan Muhasebe' tabelâlı bir muhasebe bürosu açmışsa da, baba mesleği olan ticareti tercih etmiş, halen bu faaliyetini I stanbul da evlatları ile devam ettirmektedir.
Mahmut Kasap, büyük bir ülkünün, ulvi bir düşüncenin ve idealin adamıdır. Nam ve şan olsun diye değil, gerçekten inandığı bu değerler için yapmayacağı bir fedakârlık yoktur. Bizim calibi dikkatimize şayan olan yönü; sade ve alçak gönüllü olması, kendisinden ziyade başkalarına karşı olan ilgi, alaka ve fırsat tanıma maksatlı, feragat ve fedakârlığıdır. Yoksa Mahmut Kasap bey her makama layıktır; yakışır ve her görevin de hakkını fazlasıyla verir. Bu sözlerimizin ne anlama geldiğini onu tanıyan ve mensup olduğu camia müdavimleri iyi bilirler. I ddialıdır, fakat davası ve düşünceleri hilafına, nefsini merkeze alan nikbin bir karakter değildir.
Üniversite yıllarında İstanbul Üniversitesinde 1970 li yıllarda: bu gün ülkemizin kaderine etkin olmuş; bakanlık, milletvekilliği yapmış, siyaset ve bürokraside yüksek makamlardaki arkadaşlarına; Türk Milliyetçiliğini anlatan, sevdiren ve öğreten bir kişilikten bahsediyorum. Sözün özü Ülkücü camianın 'Gazilerindendir'.
Mahmut ağabeyimiz, memleketimizin yetiştirdiği sağlam karakterli, vakur, kendine mahsus ve menkul huyları olan bir nadide değerdir ama, memleketimizin; bu donanımlı insana veya diğer hemşerilerimize, değerlerimize karşı özellikle son yıllarda gereken önem ve değeri verdiğini söyleyebilir miyiz… ne yazık ki hayır.. değerli dostlar, kendini iyi yetiştirmiş lokal ve mevzii olarak katma değerleriyle zirvede olan, bilgi ve birikimleriyle, içimizden biri olarak; hizmete susamış insanımıza hizmeti en iyi, en rantabl olarak sunacak değerlerimizi elimizin tersi ile bir kenara atmış; argo tabiriyle sanal-sahte, bedava kahramanlara kucak açmışız. Açmışızda ne olmuş; işte durum ortada… Memleket “yavru gitmiş ıssız kalmış otağı” mısralarında anlatılan ve o mısralara rahmet okutacak bir halde.
Mahmut ağabeyi, diyarı gurbette iştigal etmekle birlikte memleket ile irtibatı devam etmektedir. Bildiğim kadarıyla her yıl sılai rahim etmektedir.
Kendisine karşı her daim, ağabey, kardeş, arkadaş ve gönüldaş olarak saygımız ve sevgimiz baki olup, ahir ömründe sağlık, sıhhat, huzur ve afiyetler temenni ediyorum.
0 0