Yükleniyor... Önceki Sayfaya Geri Dön

Prof. Dr. Hüsamettin Koçanoğlu
1016

Adı ve Soyadı : Prof. Dr. Hüsamettin Koçanoğlu
Mesleği : Akademisyen
Yazan : Faruk Nafiz Kılıçalan
Tarih :
" 'Milli sanat diye bir şey yok' Şu günlerde bizim fakültede tartışıldı. Geleneksel Türk sanatları bölümümüz var... Bunun başındaki Türk'ükaldıralım dediler. Ben çok şaşırdım. Niye dedim. İşte, geleneksel sanatlar desek daha yereli tarif etmez mi, falan  ilan dediler. Sonradan öğrendik ki, bu Türk kelimesi özellikle konmuş, eğer Türk denmez ise, tüm bu İslam kökenli sanatlar Arap hanesi altında anılacak. Böyle bir üst başlık koyarak onun altında toplamak mümkün. Ama çağdaşlık bunu çok fazla içselleştirmiyor. Onun için ulusal sanatımız diyebiliriz.

Ama bu bir hazine gibi bir şeyden söz edebiliriz, bizim ulusal sanatımızın şu yanı vardır diyebilmek için, bizim bu ülkede yetişen insanların kendi hayatlarından yola çıkmaları lâzım. Bunları birbirine bağlayacak şey; eğer hayatlarından yola çıkarlarsa o öyküdür, o renktir, o tattır, o lezzettir diye düşünüyorum. Çağdaş Türk Resmi diyebiliriz ama, Ulusal Çağdaş Türk Resmi dediğimiz andan itibaren başka bir tanım gerektiriyor. Onun için bu çeşitliliği dışlayan bir şey. Eğer ben bu kültürden geliyorsam, benim temelimi bu kültür oluşturuyorsa ve ben bu kültürle dünyayı algılıyorsam benim yaptıklarım da bu olacak diye düşünüyorum.”
 
Diye, kendini anlatmış.. milli sanat kavramını anlatımıyla, entelektüel bilgi ve birikimini sergilemiş. Bir Bayburtlunun köyünden, ülkenin en büyük kentinde, hatta ülke çapında kendi çabası ve hüneriyle nasıl büyük işleri başarabileceğini... özellikle sanat camiasında kendini nasıl kabul ettirdiğini gururla gökkubbimize perçinlemiş.
 
Hüsamettin hocamız; “Büyük bir paradoks gibi gözüküyor. Ama bir şeyin altını çizmek lazım. Türkiye'de kırsal alanlardan gelen insanlar büyük merkezlerde söz sahibi olabiliyor ve büyük bir ülkenin en üst mertebelerine çıkabiliyorlar. Doğrusunu isterseniz, Türkiye Cumhuriyeti ideolojisi, halk temeline dayalı bir ideoloji. Cumhuriyet, halkın birikimlerine en üst mertebede kapı ve ufuk açtı diye düşünüyorum. Belki benim dedem bunu hiç akıl etmezdi. Babam da hiç akıl etmezdi. Onun için Bayburt'ta doğup İstanbul'a gelmek Güzel Sanatlar alanında eğitim görmek oradan dünyaya açılabilmek elbette ilginç bir macera, ilginç bir yolculuk.”
 
Diye de; aidiyetine, kültürüne, lokal birikimlerine ne denli bir derinlikle vakıf olduğunu ve kazanımlarını çok şuurlu ve planlı olarak gerçekleştirdiğini anlatmış.
 
Değerli dostlar yine memleketimizin yetiştirdiği ünüülke sınırlarını aşmış bir değerli hemşerimizle başbaşayız.. Yukarıdaki paragıra larda kendisi ve öngördüğü, dünya pro ilinde sizden biri olduğunu haykıran bu değerli sanatkâr hemşerimiz; belki de memleketin tarihindeki en önemli olayın veya projenin sahibi, baş aktörüolarak şu anlamlı sözleri ifade ediyor: ''Bizim projenin temellerinde kültürel tasa var. Bizde bir ikilem söz konusu.

İnsanlar gelenek ve gelecek kavramlarını düşman sayıyorlar. Gelenekçi grubumuz yeniyi tehdit olarak algılar. Bu, kültürün ölümüdemektir. Bu proje, hem katı gelenekçiliğe hem de geleneğe karşı çıkan  ikri bir araya getiren bir proje olarak doğdu. Alt ve üst kültürü burada herhangi bir hiyerarşik tabana oturtmadan, insanoğlunun arayışı olarak kabul ediyor ve sergiliyoruz. Burası bir vakıf. Burada atölyelerimiz var. Bu müzeyi babama, anneme ithaf ediyorum. Bu proje bizim gibi kırsal alandaki başka projelerin doğmasına neden olacaktır.''
 
Kimseye sormadık, dostlarına, yarenlerine, arkadaşlarına ve akrabalarına, sormaya da hacet olmadığı aşikar, o yaptıklarıyla zaten kendini ifade etmiyor mu… Kendi mütevazı maddi birikimi ve kişisel yeteneği, bilgi ve kariyeri ile dünyada ilklerden, ülkemizde de ilk olan; köye müze yapma veya açma ütopyası, hayalini gerçeğe çevirme erk ve hevesi.. sanatevi, istişare yapılacak bir mekan hatta bir düğün veya nikah yapılacak ortam; sosyal aktivitelerin, ulusal ve uluslararası yapılabilecek sempozyum ve toplantılar ile bilimsel gözlemlerin ifade edileceği güzide ve sakin bir yer ortaya koymak herhalde yine bir Bayburtluya nasip olacaktı.. işte o da olmuş ve bunu Hüsamettin Koçan bey gerçekleştirmiştir. Kısaca hayat hikâyesi dostlarım:
 
Ressam,akademisyen. 1946 da Bayburt Baksı Köyü'nde doğdu. Lise ve üniversite yıllarında köyü ile bağlantısını hiç koparmayan Hüsamettin Koçan'ın köyle ilişkisi üniversite bitip hayat gailesi başlayınca kopmuş; ancak babasının vefatıyla bu bağyeniden kurulmuş. “Babam, ölürse kendisini köye götürmemi istermiş gibi geldi bana ve onu ölünce köye götürdüm. Geri dönerken Neden babam bunu istedi? diye çok düşündüm. Sık sık ziyaret ettim sonra" diyen, Koçan, Baksı Müzesi'nin kişisel dünyasındaki anlamını da şöyle açıklıyor: "Zaman içerisinde şunu öğrendim: Biz sanatçılar bir sürüşeyden etkileniyoruz; ama bizim için en önemli şey, öz yaşamımızdır. O z yaşamıyla hesaplaşıp onu iyi anlamadan özgün bir şeyler yapmak kolay değil. Çünkü 'özgün iş'i bizatihi kimliğimizden buluyoruz. Dahil olduğumuz toplumsal yapıyla ve görüşle onu karıştırıyoruz. Oysa, aynı toplumsal yapıda olduğumuz insanlarla duyuş farklarımız var bizim. Duyuş farkları öz hayat hikayemle benim aramda bir ilişki kuruyor. Bir bakıma kendi hayatımı ve kendi tarihimi yeniden keşfetme anlamını taşıyor proje benim için.”
 
Sözün başladığı ve bittiği yerde söylenecek şu güzel ve anlamlı sözüile ne derece kendini bilen ve geleceği şekillendirme yeteneğine sahip bilinç ve evsafta olduğunu söylüyor: "Kendisi olmayanın sözü olamaz!" bu anlam ve mana bütünlüğüne ve esasen yaşanan bireysel ve toplumsal sıkıntılarımızın kaynağı sayabileceğimiz ve son derece isabetli bir teşhis ve tedavisinin de ifadesi bu cümleden sonra bizim ilave edebileceğimiz sadece, Hüsamettin ağabeyimize ahir ömründe sağlık, sıhhat, afiyet ve huzur dileklerimizi sunmaktır vesselam..



Adınız

  • fethi Oğurlu
    2 hafta önce

    0 0

    Selamunaleykum iftiharla yazınızı okudum Kiymetli Necip Alp degerli Nihat Alpin oğlu aynı aileden ince araplardan muşâ giden ailenin bir ferdiyim aile hakkinda bir secerede kaleme almak istedim başarılı olamadık hatta aile dostumuz bayburt valisi kiymetli kerem Al agebeylede diyaloga gectim hindi çerçi yada bayburtta kalenin cogunluguna bile sahip oldugunu büyük dedemden duydu eski vekil necati alp necat kadriye halaları bunlari hep biliyorum ince araplar ve memetagalar diye bilinir aile hatta ince araplardan birinin comca ünönuye benziyormuş emniyettede şakir alp emniyet mudurluğü yapan birileri olduğunu buyuk dedemden duydugum bildigim hakikat cumhuriyetin ilk yillarinda bir olay oldugunda butun aileyi gotururlermis mukalitin bilge olan biri gecici olarak soyadınızı degistirin herkesi göturmezler bu yuzden Ailemde ilk soyad Alp tir sonra bir kardesin soyadı Gecici onlar ankarada yaşıyor muş merkezde olanlar uğur ve Alkan koydeki yeni belde yesilovada olan bizlerin Oğurlu hocamla iletişim nasil kurabilirim ilgi ve desteginize ihtiyacım oldugunu bilginize arz eder saygılar sunarım fecebokta Fethi uğurlu olarak devam ediyorum Hayırlı bereketli ramazanlar dilerim
  • Ramazan Gökhan Çil
    3 yıl önce

    1 4

    inna lillahi ve inna ileyhi raciun Başımız sağolsun. Bayburt çok değerli bir ata değerini kaybetti. Rabbim mekanını cennet eylesin. Yakınlarına sabırlar diliyorum.
  • KEMAL SEZER
    3 yıl önce

    1 3

    SAYIN DERVİŞ BAŞKANIMIZ DAN RABBİM KAT BE KAT RAZI OLSUN İNŞALLAH BEN 2005 İŞSİZ BİRİYDİM EVİME EKMEK GÖTÜREMİYORDUM BANA VESİLE OLDU BENİM EVİM YUVAM DAĞILMASINI ÖNLEDİ BANA BABALIK YAPIP YUVAMI KURTARDI. DEYERLİ BAŞKANIM RABBİMDEN NE DİLEĞİN VAR İSE KABUL OLSUN İNŞALLAH RABBİM SANA SAĞLIKLI SIHHATLİ HAYIRLI UZUN ÖMÜRLER NASİP ETSİN İNŞALLAH SAĞOLASIN VAR OLASIN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM DEYERLİ BABACAN BAŞKANIM SONSUZ SAYGI VE SEVGİLERİM\\\'LE İYİKİ VARSINIZ YARADAN MEVLAYA EMANET OLASIN..
  • Eren
    3 yıl önce

    1 1

    6 yaşlarında idim. Kulağımın arkasında çıban çıkmıştı. Bayağı şişmişti. Annem köyde olmadık şeyler sürdü bir türlü geçmedi. Kutur Eczanesinde güle oynaya beni de güldürerek cerrahi işlem yapmıştı. Köylere çantasıyla gidip sünnet ettiği binlerce çocugun hayatına dokundu. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.



Ma'şeri Bayburt
Son Eklenenler

Nevres Taştan
Ertuğrul Haşlak
Derviş Yücel
Mikdat Topçu
Halim Turan Oğulluk
Hüsamettin Elçi
Hamit Kadakal
Engin Özkal
Kenan Niyazi Abdullahoğlu
Ferit Çağ
Popüler

Hüsamettin Elçi
Kenan Niyazi Abdullahoğlu
Berhan Şimşek
Hacı Şaban Efendi (Temur)
Ahmet Aksoy
Recep Akkoyun
Pala Nazif
Salih Cengiz
Prof. Dr. Semra Kahraman
Dr. Eser Cemil Alptekin