Nevres Taştan
İşadamı
Temel Çiftçi hocamız, Tuzcuzade mahallesinden, rahmetli adliye başkatibi Zeki Çiftçi beyin küçük mahdumudur. Memleketin asil ve köklübir ailesine mensup olup, bizim çocukluktan itibaren tanıdığımız, sevip, saydığımız; kendine has mütevazı özellikleriyle saygın birisidir.
Bu gün HEM.'in yan tarafında, eskiden de “saray bahçesi” denilen memleketin sportif ve kültürel sunumlarının yapıldığı mahallinde ikamet idiler.
1955 Bayburt doğumlu, ilk orta ve lise tahsilini Bayburt'ta; yüksek eğitimini Erzurum Eğitim Fakültesi kimya bölümünden kimyager olarak mezun oldu.. 1 yıl Gümüşhane'de görev yaptıktan sonra, Asteğmen olarak Keşan'da vatani görevini müteakip Bayburt Endüstri Meslek lisesine atandı.
4 yıl Endüstri Meslek Lisesinde, 3 yıl İmam-Hatip lisesinde, Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürüolarak 7 yıl görev yaparak Sağlık müdürlüğünde Personel Şube ve Müdür Yrd. görevlerinde bulundu.
Şu an ise Devlet Hastanesinde Müdür Yrd. lığı görevini yürütmekte; ceman 35 yıllık devlet hizmetini Bayburt'ta geçirdi.
Temel çiftçi hocamız; “gençliğimde spor kulüplerinde futbol oynadım ve idarecilik yaptım. Bayburt'ta ilişkilerimde her zaman büyük küçük demeden, hiç bir ayrım gözetmeksizin insanımızın kişiliklerine değer vererek sağve sol düşüncededir demeden Bayburt'u ve Bayburtluları vatanına bağlı kişiler olarak sevdim. Çalıştığım süre içerisinde inandığım değerlere sadık kalarak hiç bir partinin yan kuruluşlarına kayıt olmadım. Çünkü Öğretmen, Subay, İmam, Doktor gibi toplum ve topluma hitap eden kişilerin yandaş hareket etmemeleri gereğine inanmakta idim. Bulunduğum toplumlarda genellikle o günkü toplumun heyecanlarına kendisini kaptırıp veya öyle görünenlerden olmadım her zaman akli selim hareket etmeye çalıştım.” diyor.
Değerli dostlar, bizim de Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğünde kendisi ile yakın çalışma arkadaşlığımız olup, ayrıca birim amirimiz idi. Temel bey, kendinden menkul gerçekten alçak gönüllüve alicenap bir kişiliktir. Güler yüzlüve akil bir tabiat, huy sahibidir.. Çok çalışkan olduğu ve her görevin üstünden gelebilecek bir bilgi ve donanıma sahiptir.
İnsanlarla iletişimini gayet nazik ve naif bir üslupla yapmaya çalışır, sırdaş ve ketumiyeti esas alır, dedikodu yaptığını görmedik.. Çelebidir yani. Giyim ve kuşamına önem verir, sadeliği tercih eder.. Temsil kabiliyeti zirvede, hanedan ve nüktedan yönlerini de söylemek lazım. Arkadaş ve yaren ortamlarında oldukça şakacıdır. Bazen aşina olduğu dost meclislerinde aşina dostlarına ironik ve duygusal bir ortam hazırlar ve köşesine çekilip gülmeyi tercih eder. Bu yarenlerden bazıları meslek ve spor camiasından; Ahmet Karslıoğlu, Abdullah Küfeoğlu, İhsan Develi, Hükmü Pekmezci, Kemal Köprücü, Nuri Işılak, İsmail Şekerci, Canan Ergül gibi memleketin değerli kişilikleridir.
Temel hocamız, siyasi bir veche gütmez, daha ziyade paylaşmayı ve bölüşümle ilgili hezeyanları olsa da, bu duygu ve düşüncelerini siyasi arzından sakınır, yani siyasi hamaseti sevmez, benimsemez.. Her hemşerimiz gibi milli ve ulusal konularda duyarlı olup, kırmızı çizgileri net ve belirleyicidir.
Bir anısı; “Bayburt Şair zihni - Torul spor Şampiyonluk maçı oynuyoruz şairzihni spora beraberlik yetiyor… maç 3-0 Şairzihni galip… Galip şairzihnispor oyun ciddiyetinden koptu, maçı son 10 dakikası içerisinde 3 gol torul spor atınca maç 3-3 bitti. Fakat trübündeki Şairzihni taraftarları sahaya atlıyor, Torul'lu topçulara vuracaklar, ben selametlik İlyas Ertuğrul'u tutarak “yapmayın, ne yapıyorsunuz.. şampiyon olduk ne gereği var olay çıkarmanın”, diye uyarınca İlyas, “hoca bildiğin gibi değil onların 9 numara her golden sonra sol kolunu trübünlere sallıyor, sağkolunu sallasa ne ise(!?)” diye garip ve irdelenmesi gereken tuhaf bir tepki veriyordu. Bu durum ve sözler o zamanki toplumun bölünmüşlüğünün spor sahalarına dahi ne şekilde yansıdığı düşündürücüdür.”
Sevgili okuyucularım, aşağı yukarı belirli özelliklerini saydığımız bu memleket evladı, sadece ve sadece lokal olarak Bayburt'a ve Bayburtluya hizmeti esas olan bir görev anlayışına sahip olduğu halde ne yazık ki, memleketimiz de hakim siyasi taassup ve kora kor kadrolaşma neticesi olarak bilgi ve birikimini memleket hizmetine sunamamanın sıkıntısını çekmektedir. Bu konuda yazılacak çok sıkıntılar; arkadaşımız, hemşerimiz ve değerlerimiz var ama “gökten ne yağdı da yer kabul etmez!” anlayışı ve realitesi gereği sabır tavsiye ediyoruz bu kadre uğramış dostlarımıza.
Çevresine, yapısı ve karakteri gereği, müspet bir etki eden, münhasıran insanı esas alan bir kalenderdir desek yeridir dostlar, Temel bey için.
İyi bir aile reisi, arkadaş, dost ve hemşerimizi anlatmaya çalıştık, gerçekten yukarıda yazılanların eksiği olduğunu onu tanıyanlar teslim edecekledir, bu duygu ve düşüncelerimizle Temel ağabeyimize buradan ahir hayatında ailesiyle birlikte; sağlık, sıhhat ve afiyet, huzur dileklerimizi gönderelim dostlarım.
0 0