Zihin ve düşün bandımıza bir balyoz indirse daha iyi idi rahmetli Nurettin Topçu.. indirmedi mi, elbette indirdi.. mamafih, biz.. birtakımlarımız onu anlayamıyor, söylediklerini idrak edemiyoruz.
Nurettin Topçu, Erol Güngör tespitinde olduğu gibi: " kendi içine kıvrılmış, kapalı bir sistem", olan "muhafazakâr" eğiliminde değil, bilakis klasik "mukallid şark" muhafazakârlığı reddeder...
Onun Ülküsü, günümüz sağcılarının dillerine pelesenk ettiği: süflî, sinsi, kirli, iğdiş muhafazakârlık hiç değildir.. Türk Milliyetçilerinin öngördüğü gibi çağı yakalayan ve yorumlayan, dünya da ve ülkede cereyan eden güncel.. sosyal, psikolojik, ve kültürel ile siyasi gelişmeleri anlayan, milli şuur ile bezenmiş bir milli müktesebat manzumesidir. ınkılâba, yani idrak ve inkişafa açık bir bu toprakları toprak eden "Anadolu Ülküsü" adını verdiği, bu coğrafyada on asır süregelen, yaşanmışlıkları ana esas ve çerçeve kabul eden bir öngörü sahibidir...
Peygamberi bir ülkü olan "isyan ahlakı"nı vaz' eden bir düşünür, nasıl olur da, onun tam zıddı olan "muhafazakâr" bir yafta ile anılır...
bakın diyor ki,
"Bugünkü müslümanlar birtakım geleneksel hareketleri dikkat ve titizlikle yapmaktan başka endişesi olmayan, ilk çağın ve ilkel devrin sihirbazlarını andırıyorlar.", bu çerçeve de rahmetli Nurettin Topçu'yu ve Erol Güngör'ü ve Durmuş Hocaoğlu"nu acaba nasıl anlamalıyız..
Onlar ısrarla, "EY TÜRK SENİ BU COĞRAFYA DA BOĞMAK İSTİYORLAR..." diye, feryadı figan eylerken.
Saygı ve sevgi sunuyorum. Arzederim efendim.
