Bayburt’un Konursu Kasabasında dünyaya gelen Necip oğlu Mehmed’in İstanbul- Üsküdar’da bir fayton durağı varmış... Nasılki şimdi taksi durakları varsa, o zamanda da İstanbul’da fayton durakları varmış. Bayburtlu Necip Oğlu Mehmed’inde kendi faytonları var imiş. Bu paytonların durakları da kendisine aitmiş.
Savaş patlak verince , harbe iştirak etmek üzere Üsküdar Askerlik Şübesi’nden askere alınmış... Çanakkale ‘ye gönderilmiş, bu sıralarda İngilizler’in meşhur “Yarımdünya”sı günlerce Çanakkale Boğazı’nı bombarduman etmektedir...
Bayburtlu Mehmed artık bu savaşlarda Çavuş’da olmuşdur.
Bayburtlu Mehmed Çavuş, üstündeki Komutanı na rica eder : “ – Kumandanım, gemi görünüyor. Ben görerek ateş edip bunu batırayım...” diyorsa da, Yüzbaşı: “-Evladım, bir mermi Biz(ler)e neye mal oluyor?.. Analarımız, bacılarımız onları sırtlarında taşıyor... Sen, Benim verdiğim zaviyeye (ölçüye) göre ateş et.” Der, der ama mermileride hep boşa attırır...
Komutanlarından şüphelenen Bayburtlu Mehmed Çavuş, yanındaki Nişancı Onbaşısına : “- Onbaşım, Ben Komutandan şüphe arzettim, elimizde kalan bu son mermiyi ben kendi bildiğim gibi atacağım...” Dediği gibi de yapıyor. Gönderdiği top mermisi, Yarımdünya’nın bacasından aşağı düşer. İsabet alan gemi yanarak batmaya başlayınca, Yüzbaşı gelir : “- Çavuş!.. Sen benden emirsiz bunu nasıl yaparsın!..” diyerek, tabancasını çekip, Bayburtlu Mehmed Çavuş’a ateş ederek O’nu orada şehid eder. Mehmed Çavuşu’un Onbaşısı da tüfeğini Yüzbaşıya çevirip, O’nu vurup öldürür.
Üst düzeydeki komutanlar olay yerine gelip, tahkikata geçerler. Onbaşı olayı olduğu gibi anlatır : “- ....... Benim Çavuşum çok iyi bir nişancı idi... ( :durumu anlatır) O Çavuşumu vurunca , dayanamayıp, Ben’de O’nu vurdum...”
Yarımdünya’nın batışına sevinen komutanlar, bu duruma üzülürler. Komutanlarda şüphelenerek tahkikata geçerler. Yüzbaşının evinde İngilizce yazışmalar, çok miktarda İngiliz altınları bulunuyor...
Anlaşılıyorki bu bir İngiliz ajanı imiş...
Cumhuriyet Hükümeti kurulduktan sonra : Bayburtlu Mehmed Çavuş’un amcası: Esat Hafız, Şehit olan Mehmed Çavuş’un çocuklarına maaş bağlatmak için ilgili makamlara başvuruda bulunur. Yazışmalar devam ederken, Esat Hafız, Hart Şeyhi’nin müridi olması hasebiyle , olay neticesi Esat Hafız, kaçak dolanır. Evrakları takip edemez.
Mehmed Çavuş’un karısı: Hatice Hanım, kızı: Zatiya, oğlu: Fazıl, madur bir şekilde hayatlarını sürdürürler.
Oğlu: Fazıl, İzmir’e yerleşir. Fazıl Efendi 1970’li yıllarda İzmir’de ölür, geriye O’nun oğulları : Erol ve Ekrem kalırlar...
Kızı: Zatiye Hanım, BAYBURT-KONURSU Kasabasında Tayyar YALÇIN ile evli iken Seksenli yıllarda (? 1985) ölür. O’nun ölümü ile oğlu: Hacı Zinnur, kızları: (4-5 kızı) geriye kalıyor (:Birisinin adı: Ayşe).
Bayburtlu Şehit Mehmed Çavuş’un soy kütüğü: Büyük Babası: Konursu’dan Molla Mustafa Efe ; Bu zat İstanbul Zeytinburnu’nda önceki yıllarda Kadı-lık yapmış, emekli olduktan sonra Bayburt’a dönüp, gelip Konursu’ya tekrar yerleşmiş ve burda vefat etmiştir. Oğulları : Necip Çavuş, Zabit, Esat, Hacı Osman... Necip Çavuş’un oğulları: Hacı Dursun ve Mehmed Çavuş. Necip Çavuş’un iki hanımı varmış : Sultan ile Emine...
Mehmed Çavuş, Sultan Hanım’ın oğlu oluyor...
( Arif Nevzat KARAOĞLU )
Yazi dizisinin tamamı Sayın Veysel GiDER' e aittir. Her Hangi bir internet sitesinde kullanılması yasaktır.