Acı bir gerçektir ki Bayburtlu’lar geçmişten günümüze kadar Bayburt’ta yetişen kemalat sahibi, insanlığın ender olarak yetiştirdiği çok sayıdaki büyüklerini tanıyamamışlardır. Bunlardan bir taneside zamanımızda yaşamış olan ilmin zirvesine ulaşmış bulunan Taceddin Hoca Efendi’dir.
Taceddin Hoca Efendi Bayburt İli Merkez Kabaçayır Köyü’nde , babası Zühtü Efendi , annesi Sabire Hanım olup,, bu iki mutlu eşten 1939 yılında nur topu gibi bir oğlan çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Bu sevgi dolu baba ile şefkat kaynağı anne , dünyanın, dolayısıyla Türk’ye'nin karanlık keşmekeş günlerinde çilelerle amma şefkatle büyüttükleri yavru yedi yaşına girince, Bayburd’un yetiştirmiş olduğu en büyük alimlerinden birisi olan Fahreddin Efendi’ye okutabilmek hevesine düşerek, zamanın köy hocası Ali Osman Efendi’ye getirip O’nu yetiştirmesi için ricada bulunurlaar.
Hoca Efendi Taceddin Efendi’ye ilkönce Kur’an-ı Kerim’i okutur. Sonradan da çocuğun üstün zekasına hayran olur. Kısa sürede Arapça tahsile başlatır. Harikulade bir zeka sahibi olduğunu görünce, O’nun Ehli Sünnet Alimi namzeti olduğuna karar verir; onun için çocuğun büyük bir allameden ders almasını tavsiye eder. Bu tavsiye üzerine yavruyu Fahreddin Efendi’ye götürürler. Fahreddin Efendi’de okumaya başlar, ancak kaderin acı cilvesi olarak bu ilim deryası Hocasından icazet alamaz... Müftü Muhammed Fahreddin Efendi hastalanınca ümidi kesilir...
Taceddin Hoca Efendi Erzurum Müftüsü Çolakzade ‘ye talebe olur. Müftü Efendi’den icazet alan Hoca Efendi Bayburt’a dönerek Evliya-i İzam,Ulema-i Kiram, zamanın Hadis ve Fıkıh alimi olan Hacı Mehmed (KAHVECİ) Efendi Hazretleri’nden Hadis ve Fıkıh dersi alır.
Bundan sonra hiçbir görev almadan Vatani görevini ifa ederek, peşine İstanbul’da zamanın Diyanet Başkanlığı’ndan emekli Ömer Nasuhi BİLMEN Hazretleri’nden Hikmet ve Tefsir dersleri almaya başlamıştır. Daha sonrada Nasuhi BİLMEN Hazretleri’nin tavsiyesi üzerine İzmir İli’nde vaiz olarak göreve başlamıştır. Bir ara Manisa’da , Turgutlu’da da vaizlik ve imamlık yapmış, nihayet 1975 yılında İstanbul Fatih İlçesi’nde, Fındıkzade’de Bekir Paşa Camii’nde görevlendirilmiştir. Hoca Efendi bu camide tam yirmidört yıl İslam’a, insanlığa üstün hizmetlerde bulunmuştur. Bu en verimli çağında ilmin zirvesinde bir çok sahalara ulaşmış yüzlerce-binlerce talebe yetiştirmiştir.
Taceddin Hoca Efendi, Bekir Paşa Camii’nde öğrencilerini yetiştirmeye çaba sarfettiği sıralarda kaderin acı cilvesi bir defa daha karşısına çıkıyor: Bir yıl önce kalın bağırsaktan ameliyat olmuş, ne acıdırki bu hastalıktan kurtulamıyarak kendisini seven milyonlarca insanı-Müslümanı derin kedere, hüzün ve eleme boğmuştur.
23 Ekim 1999 Cumartesi günü saat: yirmi otuzda vuslatı meram hasıl olmuş, Rahmet-i Hak’ka yürümüştür. “RAHMETULLAHİ ALEYH”
Cenazesi gözyaşları içerisinde, 24 Ekim 1999 Pazar günü ikindi namazını müteakiben ebedi istirahatgahı olan Eyüp Sultan Mezarlığı ndaki emsallarının yanında defin edilmiştir.
Taceddin Hoca Efendi evli olup, iki çocuk babasıydı. Bütün ömrünü ilahi ilimlere adamış, ölümüyle tüm camiasını yasa boğmuştur.
( H. Azimet KARATEKİN )
Yazi dizisinin tamamı Sayın Veysel GiDER' e aittir. Her Hangi bir internet sitesinde kullanılması yasaktır.