Yükleniyor... Önceki Sayfaya Geri Dön

Bülent ERDAŞ - Sanat-Tiyatro
1635

Röportaj Konuğu : Bülent ERDAŞ
Röportaj Tarihi : 11.06.2020
Röportor : Naci Ahıskalıoğlu
Konu : Sanat-Tiyatro

Tiyatro onun için yaşamın bir parçasıdır. Bir diğer önemi ise, mutlu bir şekilde tiyatrodan ayrılan seyirciyi velinimet görmesidir… Seyirci, salondan mutlu ayrılırsa oyuncu en büyük hazinenin sahibi olmuştur…

Naci Ahıskalıoğlu : Sayın ERDAŞ sizi tanıyabilirmiyiz
Bülent Erdaş :
 Ben 19.11.1975 Bayburt doğumluyum Turizm Otelcilik Mezunuyum okul sonrası  Bayburt’ta çeşitli sektörlerde yöneticilik yaptım şu an Bayburt Belediyesi Gençosman Hes Şirketinde görev yapmaktayım. Evli ve iki çocuk babasıyım.

Naci Ahıskalıoğlu : Tiyatroculuk fikri nasıl oluştu?
Bülent Erdaş : Ben İlkokul zamanında sınıf öğretmenimiz beni hep Zeki Alasya’ya benzetirdi saçlarım kıvır kıvır, çok kısa, kiloda var…
Şunu da belirteyim şuan Zeki Alasya’ya benzemediğim içinde çok mutluyum ve o hocam beni okulda bazı etkinliklere katar kısa oyunlarda rol verirdi ve bende o yıllarda bu işe ısınmaya başladım. 

İlkokul 5.sınıfta ilk oyunumu Halk Eğitim Merkezinde 21 Şubat Bayburt’un Kurtuluş gecesinde oynamıştım. Rolüm de milis Türk genci… İki seans oynandı oyun. Gündüz bayanlara akşamda ailelere oynanmıştı, gündüz seansında çoğu bayan izleyiciyi hüngür hüngür ağlatmıştım. Ortaokul ve Lisede yine devam ettim. 1998 yılında vatani görevimi yaptım, daha sonrada ara verdim.

Naci Ahıskalıoğlu : Bayburta tiyatro ne aşamada?
Bülent Erdaş : Bayburt’ta eskiden çok güzel tiyatrolar sahnelenirdi. Büyüklerimiz öyle güzel oyunlar çıkarırdı ki gıpta ile izlerdik. Hatta bu oyunların bazıları TRT1 de yayınlanılırdı ama ne oldu? O dönem bu büyük üstatlara gerekli ilgi, alaka, değer gösterilmedi ve küstürüldüler, onlarda bırakmak zorunda kaldı. Tabi bu durumda televizyonun yaygınlaşmasının da etkisi var. Bizler tiyatroya başlamadan önce  Bayburt’ta tiyatro aralıklı olarak yapılırdı. Bu tiyatrolar ya devlet tiyatrosu yada çevre illerden gelen tiyatro ekipleri olurdu ve yeterli ilgi gösterilemezdi. Gelen ekipler 50-100 kişiye oynar ve giderlerdi. Bir gün çok samimi olduğum iki arkadaşım Kemal Canaslan ve Süleyman Dündar bana “Gel şu tiyatro işine girelim.”  Dedi. Bayburt’ta tiyatro eksikliğinin olduğunu ve bizlerin çok güzel şeyler yapacağımızı söyleyerek ve ısrar da ederek tiyatro işine samimiyetle ve içtenlikle başladık. Öncelikle bu işle alakalı arkadaşları araştırdık ve bulduk. İyi ki de onları aramış bulmuşuz. Daha sonra çok güzel oyunlar çıkardık. Bayburt’ta öğretmenlik yapan Bayburt’lu olan Tamer AKPINAR, Murat KÖSE ve Fatih AKA ve nice gönüllü arkadaşlarımızla ilk oyunumuz olan OTO GARGARA’yı sergiledik. Bayburt’ta izlenme rekoru kırdı bu oyun .Tam 12 seans ve 3200 yakın izleyici oyunu izledi. Buda  nüfusun yaklaşık  %10 ‘u demek. Dolayısıyla bu basite alınacak bir rakam değil.İstanbul’da bu rakam %2-3 arasındadır.Daha sonra Trafik Kabare,Dokuz Canlı,Çınar Polis Karakolu,Hastane,(Fıkralarla Türkiye Erzurum Ekibi) ile yaptığımız karışık parodiler ve Ortaya Karışık tiyatro oyunları birbirini takip etti.    

Naci Ahıskalıoğlu : Bayburt halkı tiyatroya ilgi gösteriyor mu?
Bülent Erdaş : Şunu samimiyetimle söyleyeyim; küçüğünden büyüğüne insanımız tiyatro istiyor ve izlemeyi de çok seviyor ve en önemlisi bizim seyircimiz izlemesini çok iyi bilen kaliteli seyirci.Oyunda alkışlamalar aynı anda, gülmeler aynı anda… Salon tıklım tıklım dolu… Daha ne olsun ben böyle bir seyirciyi bulmuşum, sanatımı icra etmez miyim?. Sözün başında küçükten büyüğe dedim. Bayburt’ta en büyük eksikliklerden biri de çocuk tiyatrosu idi. Bizim kardeşlerimiz çocuk tiyatrosundan mahrum durumda idiler. Senede bir iki çocuk tiyatrosu gelir, onda da tam duyuru yapılamaz ve çoğu kardeşimiz bundan uzak kalırdı. Murat KÖSE kardeşimle geçen yıl çocuk tiyatrosu işine girmeye karar verdik. Çocuk tiyatrosunda görsellik çok önemliydi. Yetişkin oyunlarında bir şeyler bulup sahneye çıkıyorduk ama çocuk tiyatrosu öylemi? Kostüme ihtiyaç vardı. Birikimlerimizle palyaço ve hayvan kostümleri aldık. Sonra oyunların yazarı olan Murat KÖSE ile Yaramaz Tavşan, Mız Mız Palyaço, Keloğlan ve Sihirli Değneği ile çocukların karşısına çıktık. Ama ne çıkış…Bir günde beş seans oynadık. 2500 yakın çocukla buluştuk. Gelen her çocuğa hediyeler verdik. Şimdi gören tüm çocuklar,  Bülent Abi yada Amca oyun var mı? ne zaman? diye sorup duruyorlar. Yetişkinlerimizde de durum aynı. .Bayburt’ta tiyatro ilerledi ve ilgide mükemmel derecede devam ediyor.

Naci Ahıskalıoğlu : Tiyatro ile ilgili projeleriniz odlumu? 
Bülent Erdaş : Evet bir tane bu yıl SODES kapsamında Bayburt Bilim Eğitim Kültür Derneği (BEKDER)’in “Sırtımda Tiyatro Var” projesi oldu. Bu projede oyuncu olarak yer almak için 100’e yakın müracaat  oldu. Bizler bu 100 kişi içinden 20  kursiyer seçerek 6 aylık bir zamanda  iki oyun çıkardık. Yetişkin ve çocuk oyunu… Mız Mız Palyaçoyu Çocuk Tiyatrosunu 16 köy okulunda sergiledik.  Buradaki kardeşlerimiz ilk defa çocuk tiyatrosu izlediler, ilk defa palyaço gördüler. 2500 çocuğumuza ulaştık, tiyatronun diliyle söyleştik…  Proje kapsamında BEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mete EMİR Beyin de inanılmaz katkılarıyla Diş macunu ve diş fırçası dağıttık. Buradaki kardeşlerimizin mutluluklarını anlatmak imkansız. Ayrılırken ağlayanlar, boynumuza sarılıp gitmeyin diyenler oldu.Yetişkin oyunumuz olan Ortaya Karışık oyununu da altı kez Şair Zihni Kültür Merkezinde sergiledik bunun dört seansı halkımıza,bir seans Emniyet Teşkilatına ve bir seansı da Polis Meslek Yüksek Okuluna yapıldı.Projemiz tam 10 ay sürdü ve başarıyla yapılan çok renkli bir proje oldu.

Naci Ahıskalıoğlu : Unutamadığınız sizde ayrı bir özelliği olan oyun hangisi?
Bülent Erdaş : Naci Bey ben bütün oyunlarımı hep severek canlandırdım ama unutamadığım ve bende ayrı bir yeri olan OTO GARGARA oyunudur. Bayburt’ta ilk oyun olarak, oyuncu kadrosunun da ilk olması, ilk kez görücüye çıkmamız  açısından bende ayrı bir yeri var.

Naci Ahıskalıoğlu : Tiyatro yapmak isteyenlere neler öneririsiniz.
Bülent Erdaş : Belki de kendinin de bilemediği, ortaya çıkartamadığı bir yeteneği vardır. Bu yeteneği neden sahnede sergilemesin ki… Hem eskisi gibi imkânsızlıklar da yok.  Çevre illerde olmayan, elimizde her zaman değerlendirebileceğimiz bir Kültür Merkezimiz var, bizler varız. Tiyatro Bayburt’ta yapılabilecek en güzel sosyal etkinlik. Zamanın en güzel değerlendirileceği bir alan. İnsanları güldürürken, ağlatırken hem düşündürüp hem de bir şeyler öğretmek kadar güzel bir şey var mı? Sanat icra ediyorsunuz. Sahne tozunu yuttun mu olay bitiyor zaten. Bağımlılık yapıyor sizde. Hele birde seyirci ayağı kalkıp sizi alkışladı mı, her şey bitiyor, tüm yorgunluğun yerini derin bir mutluluk alıyor.

Naci Ahıskalıoğlu : Yakın zamanda var mı sergileyeceğiniz oyun yada oyunlar?
Bülent Erdaş : Yakın zamanda kardeşlerimizin karşısına Nasreddin Hoca Çocuk Tiyatrosu, 21 Şubat Bayburt’un Kurtuluşunda bir komedi oyunu ile seyircimizin karşısına çıkmayı Allah nasip ederse düşünüyoruz.

Naci Ahıskalıoğlu : Oyunlarınıza dikkat ediyorum çok yoğun bir seyirci kitlesi var bunu nasıl açıklayabilirsiniz?
Bülent Erdaş : Bir yetişkin oyununun hazırlayıp sahneye kadar gelmesi en az 2 aylık bir zaman içerisinde oluyor. Bu çocuk oyunlarında da en az 20 gün. Yetişkin oyunları emniyet müdürlüğü çocuk oyunları da Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından incelendikten sonra bu oyunları tanıtmak gibi evreleri var. Temel olarak oyunların kaliteli ve seviyeli olması, sıfır hata ile seyirci ile buluşması gibi kaygılarımız var. Buda tabiatıyla zaman alıyor. Çocuk oyunlarında ki yoğunluğa gelecek olursak; oyundan bir hafta önce tüm ilköğretim okullarında sınıflara tek tek girerek oyuna davet ediyorum, oyunlar ücretsiz aynı zamanda her izleyici kardeşimize hediyede veriyoruz bu da yoğunluğu arttırıyor.
Ayrıca bizim bütün oyunlar TRT Erzurum radyosu tarafından da takip ediliyor, her oyun öncesi ilgili radyoya oyunla ilgili röportaj veriyorum.

Naci Ahıskalıoğlu : Peki, hem ücretsiz oyun hem hediye vermeler bunu nasıl karşılayabiliyorsunuz?
Bülent Erdaş : Çocuklar bizim için, gelecek için çok önemliler bizler kardeşlerimizi tiyatro da eğlenirken bir şeylerde öğretiyoruz kişisel gelişim, sağlık, eğitim, davranış aklınıza ne gelirse geleceğimizin gençleri için bizler onları tiyatro izlemeleri için teşvik ediyoruz. Benim çocuk oyunlarım ve yetişkin oyunlarımın Sırtımda Tiyatro Var Projesi ve Dokuz Canlı oyunları BEKDER, diğer tüm oyunlar Bayburt Belediyesi adına oynanmıştır.

Naci Ahıskalıoğlu : Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Bülent Erdaş : Son olarak müsaadeniz olursa kendim ve arkadaşlarım adına teşekkür etmeği borç bildiğim çok değerli büyüklerim var.  Bayburt’ta tiyatroyu gelişmesinde ve ilerlemesinde bizlere yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen şuan Muğla Valisi olan Valimiz Sayın Kerem AL Beye, Bayburt Belediye Başkanımız Sayın H.Ali POLAT Beye, Kanser Erken Teşhis Merkezi Doktoru Sayın Kadri KARAOĞLU Beye, Milli Eğitim Şube Müdürü Sayın Altan KALKIN Beye, Kültür Turizm İl Müdürü Sayın Bahri AKBULUT Beye, BEKDER Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mete EMİR Beye ve dernek üyelerine, Bu yolda beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan hep yanımda bulunan Murat KÖSE, Ömer ÖDÜNÇ’ ve  gazeteci arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.  Naci Bey böyle bir röportajı benimle yaptığınız için derginizin tüm çalışanlarına ve size de teşekkür eder başarılar dilerim.

 
Adınız




Röportajlar
Son Eklenen Röportajlar

Salih Cengiz - Ressam
Salih Demir
Bülent ERDAŞ
Serhan Haşlak
Ahmet Karslıoğlu
Yaşar Aker
Foto Yavuz (Hacı Ahmet Yavuz)
Mehmet Öksüzer
Ahmet Şafak
Abdulcelil Kahveci
Tuncay Başaran
Hacı Ali Polat
Bayburt Belediye Spor Yönetimi
Berhan Şimşek
Bahattin Köse
Uğur Çoban
Kurban Yazıcı
Emin
Popüler Roportajlar

Salih Cengiz - Ressam
Salih Demir
Bülent ERDAŞ
Ahmet Karslıoğlu
Yaşar Aker
Foto Yavuz (Hacı Ahmet Yavuz)
Ahmet Şafak
Tuncay Başaran
Berhan Şimşek
Kurban Yazıcı
Emin