Röportaj Konuğu : Emin
Röportaj Tarihi : 16.08.2010
Röportor : Naci Ahıskalıoğlu
Konu : Bayburtun Gülen Yüzü EMİN
Seviyorsanız insansınız, hor görmüyor, alay etmiyorsanız “Yaratılanı Yaratandan ötürü hoş görüyorsanız” insansınız.
Sevmek duygusu da insana verilmiş en güzel ve en anlamlı duygulardan bir tanesidir. Bu duyguyu en mükemmel şekliyle yaşayabilen sadece insandır. Yarının ne getireceği belli olmaz, bugün varız, yarın yokuz, bugün sağlam ve sağlıklı olabiliriz, yarın sakat kalabiliriz. Kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları bizler de başkalarına yapmamalıyız. Özürlü insanlara insan gibi davrananlar, alay etmeyenler kişiliğinde, özrü olmayan sorumluluk sahibi insanlardır.
Bu sayımızda siz değerli okurlarımıza Bayburt’un sevilmeye değer, gülen yüzü Emin SEVİM’i yazdım.
Bayburt’un, Arpalı Beldesinde 1960’da dünyaya gelen Emin SEVİM’in babası Salih, annesi Necibe SEVİM’dir. Ağabeyisi Muharrem SEVİM, ailenin ilk çocuğudur. 1955’de dünyaya gelmiştir. Reyhan, Hacer ve Kısmet isminde üç kız kardeş ile birlikte beş kardeştirler .Kız kardeşlerden Kısmet, vefat etmiştir.
Doğuştan rahatsızlığı olan, Emin’e ailesi üzülse de onu Allah’ın, bir lütfü diyip bağırlarına basarlar. Çocukluğunda çok sevimli olması herkesin ilgisini üzerinde toplar.
Küçük yaşlarda ağabeyisi ve babasıyla sık sık köyden Bayburt’a gelen Emin, artık Bayburt esnafı ve halkı tarafından tanınmaya ve çok sevilmeye başlar. Emin’in gülen yüzü kızdığında dahi solmaz, yüzünden tebessüm eksik olmaz.
Ailesi Emin’i hep el üstünde tutar, giyimine kuşamına dikkat eder. Kravat takması onun vaz geçemediği alışkanlığıdır. En acılı gününü 1980 yılında babasını kaybettiğinde yaşar, henüz 20 yaşındadır, gülen yüzü uzun zaman gülmez. Annesi, ağabeyisi ve köy halkının ilgisiyle eski neşesi yerine gelir.
Bayburt’ta şöhreti artık iyice artmıştır, tanımayan kalmaz, Bayburt halkının gözünde yeri bir başkadır. Nerede davul, zurna sesi varsa Emin oradadır, hemen arka cebinden bir kovboyun silahını çekmesi gibi, o da mendilini arka cebinden hızla çekip müziğe ayak uydurur. Oynarken bambaşka bir dünyanın insanıdır, gözü kimseyi görmez, kulağı davuldan başka bir şeyi duymaz. Oynarken kendine özgü figürleri insanlar tarafından ilgi ile izlenir. Sık sık kullandığı klasik lafları vardır.(Sehen ne, behen ne, o! o! o! yanan mi çalmış ve omoluk etme.) 4 Ay önce Nisan 2010’da annesi, Necibe Hanım’ı kaybeder.
Üzüntüsü fazla sürmez yeniden neşesine kavuşur, çünkü o, Bayburt’un gülen yüzü Emin’dir.
Emin Bey sizi tanıyalım..
Sehen ne!..
Sadece sizi tanımak, tanıtmak istedik.
Behen ne!..
Her gün Arpalı’dan Bayburt’a geliyor musunuz?
O! o! o!, sehen ne, get oyani uşağlar bu ne diyir deli!..
Bayburt nüfusunda sizce bir azalma var mı?
Mıhdar Celal’a sor, o bülür. Mıhdar bu ne diyir?
Sizi Bayburt’ta çok seviyorlar ne söylemek istersiniz.?
O !o! o!.. hele get omoluk etme..
Başka ne söylemek isretsiniz?
Hele get, sanki yanan çalmış.Mıhdar! ambu deliye de getsin.
nacoaga@gmail.com