Bu ayki konuğumuz Bayburt taş ustası Uğur ÇOBAN

Naci AHISKALIOĞLU: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
ğur ÇOBAN: 1976 yılında Bayburt’ta doğdum. İlk ve Orta öğrenimimi Bayburt’ta tamamladım. Evli ve 3 çocuk babasıyım.  Babam Kuddusi ÇOBAN, küçük yaşından itibaren dayısı İsmail TÜRKER’den öğrenmiş olduğu taş işleme sanatını, Bayburt  taşını kullanarak güzel vatanımızın dört bir köşesinde birçok esere yansıtmıştır. Baybrut’ta sayılı taş ustalarından olan babam halen taş işleme sanatını icra etmektedir. Ben de bu baba mesleğini küçük yaşlardan itibaren babamdan öğrenerek, çıraklık ve kalfalık dönmelerini tamamladıktan sonra taş ustası olarak çalışmaya başladım.

Naci AHISKALIOĞLU: İlimizde Bayburt Taşından yapmış olduğunuz eserlerin neler olduğunu bizimle paylaşır mısınız?
Uğur ÇOBAN: Bayburt Kışla Çeşmesinin tamiri ve kaplaması, Merkez Yakutiye Camisinin mihrap ve minber onarımı, Seddü’ş-Şeriyye Türbesinin onarımı, Damat Ali Efendi Türbesinin yapımı,Danişment Köyü Cami ve minaresinin yapımı, Kalbulas Köyü Camisinin yapımı, Abrans köyü camisinin minare yapımı ve bunun gibi birçok yapım ve onarım.

Naci AHISKALIOĞLU: Başta Bayburt Taşı olmak üzere  ilimizin dışında nerelerde hangi eserleri yaptınız?
Uğur ÇOBAN: Ardahan Merkez Camisi ve minareleri (tamamen Bayburt taşı olup 40’ar metrelik iki minareden oluşmaktadır.), Kars Hükümet Binası (Dört kattan oluşmaktadır), Trabzon Araklı’da cami yapımı, Trabzon Köy Hizmetleri Camisinin yapımı, Erzurum Ilıca Belediyesi Mezarlık Kapısının yapımı (Bayburt taşından yapılmış olup üç büyük kemerden oluşmaktadır.), Aşkale’de mihrap, minber, kapı, Türkiye haritası gibi  birçok eser, İstanbul Haydarpaşa Camisi minarelerinin yapımı  ve babamın ustalığının zirvesinde yapmış olduğumuz en önemli eserlerinden birisi olan Bitlis Ahlat’taki Ulu Camii inşaatı ve minarelerinin yapımı.

Naci AHISKALIOĞLU: Şu an yapmakta olduğunuz bir eser  var mı?
Uğur ÇOBAN:  Şu an yapımı  devam etmekte olan Ankara’nın  Polatlı ilçesindeki  Fahri Altan Camisi ve Borsa Camisi, yine Ankara Batıkent’te Sultan Alparslan camisi mevcut.  

Naci AHISKALIOĞLU: Sizce hem bu güzel sanatın yaygınlaştırılması, hem de kıymetli Bayburt taşının tanıtımı için neler yapılmalı?
Uğur ÇOBAN:  Bu anlamda birçok çalışma yapılabilir. Mesela Meslek Lisemizde Taş İşçiliği bölümü açılıp, öğrenciler yetiştirilebilir. Yine Meslek Yüksek Okulunda Taş İşlemeciliği Bölümü açılabilir. Bayburt taşından çeşitli  eserlerin maketi yapılarak ulusal ve uluslararası  tanıtım fuarlarında sergilenebilir.

Naci AHISKALIOĞLU:  Bayburt Taşının Özelliklerinden Kısaca bahseder misiniz?
Uğur ÇOBAN:  Bayburt taşı göze hitap eden, en önemli özelliği çok kolay işlenebilen bir taş olmakla beraber Türkiye çapında bir marka olarak kendini ispat etme yolundadır. Hatta son zamanlarda yurt dışına da ihracı yapılmaktadır.

Naci AHISKALIOĞLU:  Bayburt Taşı mimaride daha çok nerelerde kullanılmaktadır?
Uğur ÇOBAN:  Cami yapımı, cami içi mihrap , minber, kürsü, şadırvan, çeşme, köprü, mezar,  şömine, bar büke, taş konak, son yıllarda  villalarda kaplama olarak kullanılmaktadır.

Naci AHISKALIOĞLU:  Çok  verimli taş yatakları ve birçok taş ustasına sahip olmamıza rağmen ilimizin mimarisinde Bayburt taşını yeterince kullanamıyoruz galiba. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Uğur ÇOBAN: Evet kesinlikle doğru. Şehrin kimliğini yansıtan en önemli  unsurlardan biri de hiç şüphesiz o şehrin mimarisidir. İlimizde Bayburt taşını yeterince kullanamıyoruz. Örneğin ilimizin merkezinde niçin Bayburt taşından bir köprümüz olmasın? Yine ilimizde yıkılmaya terk edilmiş birçok konağımız var.

Kültür Bakanlığımızla temasa geçilerek bu konaklar Bayburt taşı kullanılarak restore edilebilir, Bayburt Taşından Bayburt Konakları inşa edilip turizme kazandırılabilir. İlimizin giriş ve çıkışlarına Bayburt taşından kemer  kapı yapılıp,  işleme örnekleri sergilenebilir.   

Relöve çalışmaları tamamlanmış olan ancak hala henüz bitirilemeyen şehrimizin en gözde tarihi ve turistik mekanı olan Bayburt kalesinin onarımı bir an önce tamamlanmalı ve gerçek manada turizme kazandırılmalıdır.

İlimizin sos yo ekonomik gelişimi ancak turizmle olabileceğinden Bayburt taşı büyük önem arz etmektedir. Bayburt bu avantajını  güzel değerlendirirse hem Bayburt taşı bir marka olacak hem de turizmde büyük mesafeler kat etmiş olacaktır.

Naci AHISKALIOĞLU:  Bayburt’ta ve yurtdışında yapmayı çok arzu ettiğiniz, hayal ettiğiniz bir eser var mı?
Uğur ÇOBAN: Hem tarihimizi canlı tutmak hem de Bayburt Taşını anlamlı bir şekilde kullanmak için Kurtuluş Savaşı esnasında birçok hemşerimizin yakılarak şehit edildiği Taş Mağazalarını yeniden yapmak ve buranın bir müze haline getirilerek kullanılmasını isterdim. Yine ilimiz merkezindeki 10 katlı Ticaret Odası Binasını Bayburt taşıyla kaplamak isterdim. Yurtdışında ise Bayburt taşını kullanarak   büyük bir alış-veriş merkezi ve Eyfel Kulesi gibi bir kuleyi Bayburt taşıyla yapmak isterdim.

Naci AHISKALIOĞLU:  Son olarak ne söylemek istersiniz?
Uğur ÇOBAN: Bana Bayburt taşını tanıtma imkanı sağladığınız için size, Haber 69 Dergisi ve bayburtrehberi sitesine teşekkür ederim.

Naci AHISKALIOĞLU:  Bize zaman ayırdığınız için biz sana teşekkür ederiz. Memleketimizin sizin gibi değerli ustalara ihtiyacı var. Benim de sizden bir isteğim olacak. İnşallah bu mesleğin devam etmesi için genç kardeşlerimize bu mesleği öğretip bu değerli mirası devam ettirmelerini sağlarsınız. Allah yardımcınız olsun.